"يعتنون" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakıyorlar
        
    • ilgileniyorlar
        
    • göz kulak
        
    • ilgileniyor
        
    • ilgilenecekler
        
    • bakıyor
        
    • ilgilenen
        
    • bakarlar
        
    • kolluyor
        
    • bakacaklar
        
    • kollarlar
        
    • baktıklarını
        
    • ilgilendiler
        
    Ona bakıyorlar, yeni araba alıyor ya da tedavi masraflarını ödüyorlar. Open Subtitles يعتنون بها سيارة جديدة او حتى يدفعون نفقاتها الطبية
    Evet. Onunla ilgileniyorlar. Havaalanında buluşacağız. Open Subtitles نعم ، انهم يعتنون بها و سوف يقابلونا فى المطار
    Hiç geç kalmadınız. Benim çocuklar sizlere göz kulak olur. Open Subtitles لا يتأخر الوقت أبداَ سأجعل رجالي يعتنون بك
    Ama arkadaşları işleriyle ilgileniyor. Open Subtitles لكن أصدقائه يعتنون به جيداَ رقم كل هذه المتاعب
    Seninle ilgilenecekler. Yanında olacağım. Open Subtitles سوف يعتنون بك وأنا سأكون بجانبك
    Ailene de yabancılar bakıyor. Open Subtitles ترقد في فراشها وتترك الغرباء . يعتنون بأسرتها
    Ve başka insanlar da olacak,... seni tanıyan, seninle ilgilenen. Open Subtitles لكن سيكون لديك العديد من الأشخاص اشخاص يعرفونك ، اشخاص يعتنون بك
    Fakat aynı zamanda yetişkiniz. Yetişkinler başlarının çaresine bakarlar. Open Subtitles لكن نحن كذالك بالغين والبالغين يعتنون بانفسهم
    Beraber çalışıyorlar ve birbirlerinin yavrularına bakıyorlar. Open Subtitles يعملونمعاً، يعتنون ببعضهم البعض.
    İnsanlar anlaşmazlıkları ne olursa olsun birbirlerine bakıyorlar. Open Subtitles يعتنون ببعضهم البعض مهما كانت خلافاتهم
    Bize çok iyi bakıyorlar. Open Subtitles يقدمون لنا الوجبات انهم يعتنون بنا جيدا
    Kızınız şu an Çocuk Hizmetlerinde. Onunla ilgileniyorlar şu an. Open Subtitles ابنتك مع خدمات رعاية الاطفال إنهم يعتنون بها الآن
    Olay tamamen özel kurumlarla ilgili çünkü onlar bizimle gerçekten ilgileniyorlar. Open Subtitles الأمر كله عن الشركات الخاصه لأنهم يعتنون بنا بحق
    göz kulak olan kişileri de bekleyen bazı sonuçlar vardır. Bu bedeli ödemene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ثمّة تبعات تصيب من يعتنون بي لن أدعك تدفعين ذاك الثمن
    Çünkü o sersemletmelerin çoğu Zaten onlara göz kulak olacak bir baba bile yok. Open Subtitles لأن معظم أولئك الطائشين ليس لديهم آباء يعتنون بهم
    Bir çok doktor Drea ile ilgileniyor ve bu çok travmatik bir durum. Open Subtitles العديد من الأطباء يعتنون بدريا وهذا حادث شديد للغاية
    Dünyanın en iyi doktorları onunla ilgileniyor. Open Subtitles جعلنا أفضل أطباء العالم يعتنون به
    - Seninle ilgilenecekler tatlım. Open Subtitles ــ أمّي ؟ ــ سوف يعتنون بكِ , يا عزيزتي
    Kadınların erkeklere bakıyor olmaları, onların hayattaki en büyük şansı. Open Subtitles الرجال الذين بإمكانهم جعل النساء يعتنون بهم، تكون لديهم فرصة أكبر للنجاة.
    Önce doktorlarla ve sizinle ilgilenen hemşirelerle başlar. Open Subtitles سيبدأ الامر مع الاطباء و الممرضات الذين يعتنون بكم..
    Eğer yaşamak istiyorsan geri dön. Onlar sana benden daha iyi bakarlar. Open Subtitles إن أردتي البقاء حية عودي لهم إنهم يعتنون بكِ أفضل مني.
    Burada herkes birbirini kolluyor ve... Open Subtitles لأن الجميع هنا يعتنون ببعضهم البعض...
    Mrs Burke, ona iyi bakacaklar. Şimdi eve gitmelisiniz. Open Subtitles مدام بيرك , انهم سوف يعتنون به يجب ان تذهبى الى المنزل الان
    Tüm tehlikelere karşı birbirlerini kollarlar. Open Subtitles يعتنون ببعضهم البعض من أي تهديد
    Ona orada nasıl baktıklarını bir görecektin. Open Subtitles إنظر، يجب عليك رؤية كيف يعتنون بها هناك
    Burada beş sene şef yardımcılığı yaptım, bu yüzden benimle ilgilendiler. Open Subtitles لقد كنت مساعد طاهي هنا لـ 5 أعوام، لذا أنهم يعتنون بيّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more