"يعثر عليها" - Translation from Arabic to Turkish

• bulunamadı
• onu bulmasını
• onu bulamıyor

Diğer kurban Mary Banner bulunamadı ve öldüğü varsayıldı."
مارى بانر, أحدى الضحايا الأخرى التى لم يعثر عليها نهائيا وأعتبرت ميتة

Cesedi bulunamadı. Sonrasında ardı arkası kesilmedi.
, أن جثته لم يعثر عليها ابدا.ولكن بعد ذلك

Kimsenin onu bulmasını istemiyor. Galiba onun için başka planları var.
لايفترض ان يعثر عليها احد اعتقد ان لديه خطط أخرى بشأنها

Belli ki kimsenin onu bulmasını istemiyor.
يبدو أنها لا تريد أن يعثر عليها أحد

Eğer o kadar eminlerse, niye kimse onu bulamıyor?
واثقون أنها لازالت هنا إذا كانوا واثقين هكذا، لماذا لم يعثر عليها أحد؟

Kimse onu bulamıyor.
لا احد يعثر عليها

Üzerinde yoktu ve suç mahallinde de bulunamadı.
لم تكن تلبسها ولم يعثر عليها في مسرح الجريمة

Burke'ün cesedi hiç bulunamadı Charlie'ninkiyse neredeyse hemen bulunabilecek bir yerde bırakılmıştı.
جثة بورك لم يعثر عليها و جثة تشارلي تركت بمكان بحيث يتم إكتشافها فورا

Altıncı bulunamadı, çünkü benden gizlenmiş değildi.
السادسة لم يعثر عليها لأنها خبّأت داخلي

bulunamadı.
لم يعثر عليها أبداً

O ve kocası hiç bulunamadı ve olay aydınlatılamadı.
وزوجها لم يعثر عليها قط

Emily... kimse onu bulamıyor.
لم يعثر عليها أحد.