"يعد له" - Translation from Arabic to Turkish

• artık var

Müşterilerine, dünyadaki en büyük stüdyolardan birinin artık var olmadığını nasıl açıklayacaksın?
كيف ستشرح لعملائك أن أحد أكبر أستوديوهات العالم لم يعد له وجود؟

Son görüşmemde sergi idarecisi gibi bir işin artık var olmadığını öğrendim.
لقد أُخبِرت للتو في مقابلة أنّ عمل الأمين لم يعد له وجود

artık var olmayan bir şefkatin ve sevginin formu, değil mi?
إنه شكل من أشكال المودة والحب الذي لم يعد له وجود اليوم، أليس كذلك؟

Bu kadar insanın artık var olmayan bir adamı görmek için gelmesi çok kötü.
مبهر جداً خسارة أن هؤلاء الناس أتوا لرؤية رجل لم يعد له وجود

Kitabın artık var olmadığını keşfetmek için bir yığın zaman ve para harcadı çünkü.
ضيع وقتاً كثيراً وأنفق الكثير من المال على شيء اكتشف أنه لم يعد له أثر

artık var olmayan bir zaman.
لم يعد له وجود الأن