"يعرضون" - Translation from Arabic to Turkish

    • teklif
        
    • gösteriyorlar
        
    • öneriyorlar
        
    • sunuyorlar
        
    • veriyorlar
        
    • oynuyor
        
    • göstermiyorlar
        
    • gösteriyorlardı
        
    • yapıyorlar
        
    • gösterimde
        
    • teklifleri
        
    • ödül
        
    Seni kanatları almayı teklif ediyor, geleceğini garanti ediyorlar mı? Open Subtitles إنهم لا يعرضون أن تكون تحت رعايتهم، و يعتنوا بمستقبلك
    Genelde yardımımı isteyenler karşılığında para ve hazineler teklif eder. Open Subtitles وأولئك الذين يفعلون، عادة يعرضون المال والكنوز مقابل معروف منّي.
    Mutlu bir şekilde bakmak isteyen herkese şaheserlerini gösteriyorlar. TED بل يعرضون تحفهم الفنية وهم بغاية السعادة لأي شخص يريد أن يراها.
    Politikacılar bunun farkında ve yeni büyüme hedefleri öneriyorlar. TED يعلم سياسيّونا ذلك، ولذلك يعرضون مقاصد جديدة للنمو.
    Sana koruma, aile ve rahatlık sunuyorlar. Open Subtitles وهم يعرضون عليكِ الحماية ، العائلة ، الراحة
    Maçın özetini veriyorlar. Bunlar spor manyağı olmuş. Open Subtitles إنهم يعرضون ملخص المباراة إنهم هناك كالبندق في الرياضة
    Bilgi sahibi olanlara 10 pound teklif ediyor, tehditler savuruyor. Open Subtitles إنهم يعرضون عشرة جنيهات لأي شخص لديه معلومات يوجهوا التهديدات
    Kuyumcu soygunu hakkında bilgi için 10 milyon teklif ediyorlar. Open Subtitles أنه يعرضون مكافأة قدرها 10 مليون لمن لديه معلومات عن سرقة المجوهرات
    Bir herif bana Kaliforniya'da iş teklif ediyor. Open Subtitles بعض الأشخاص يعرضون علىّ وظيفة فى كاليفورنيا.
    Amerikalılar hala yardım teklif ediyorlar mı? Open Subtitles هل لازال الأمريكيّون يعرضون المساعدة حتى الان ؟
    lrmağın orada klasik Mughal-e-Azam filmini gösteriyorlar. Open Subtitles في السينما التي جنب البحيرة يعرضون فلم المغول الاعظم
    Bak Laado, senin reklamını gösteriyorlar. Open Subtitles انظري يا عزيزتي، إنّهم يعرضون إعلانك أيّ واحد؟
    Ayrıca fotoğraflarınızı da New City'deki lokanta civarında gösteriyorlar. Open Subtitles انهم أيضا يعرضون صورتك على مطاعم نيو سيتى
    Peşinat olarak 15,000 pound öneriyorlar. Open Subtitles انهم يعرضون كدفعة أولى خمسة عشر ألف جنيه أسترلينى.
    Medya alımlarından komisyon, ve geçen yılın satışlarına kıyasla her artış için prim öneriyorlar bize. Open Subtitles يعرضون علينا لجنـة على الإعلام بالإضافة إلى جائزة على كل وحده رأساً على عقب من حملات العام الماضي
    Romalı kanının içinde yüzme fırsatı sunuyorlar bize. Open Subtitles إنهم يعرضون فرصة لنا بأن نصبح في بحر من الدماء الرومانية
    Gördün mü, Jimmy? Yetenek yarışması için 100 dolarlık ödül veriyorlar. Open Subtitles انهم يعرضون جائزة الأولى مائة دولار لاظهار المواهب.
    Elektronik bölümünde "En İyi Arkadaşım Evleniyor" oynuyor. Open Subtitles إنهم يعرضون "زواج صديقي المفضل" في قـسم الإلكـترونيات،
    Televizyonda şiirle ilgili fazla program göstermiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يعرضون الكثير من الشعر على التلفاز.
    "Dirty Dancing"in yeniden uyarlamasını gösteriyorlardı. Open Subtitles كانوا يعرضون تجديداً لفيلم "الرقص القذر"
    Bugün jet pilotu kursunda indirim yapıyorlar. Bir uğrayıp faydalanmak istedim. Open Subtitles و اليوم هم يعرضون تقديم دروسٍ على متن الطائره أثناء تحليقها
    Sinemaya gitmek isteyen var mı? Hareket ve kinetik enerjinin tarihi ile ilgili bir belgesel gösterimde. Open Subtitles إنّهم يعرضون وثائقيّاً عن التحرّك و الطاقة الحركيّة
    - Çünkü teklifleri hâlâ geçerli ve hayatta kalan tek kişi benim. Open Subtitles لأنهم ما زالوا يعرضون الإتفاق، و.. ولم يبق سواي
    Ne kadar ödül verdiklerini görünce çok öfkelendi. Open Subtitles لقد كان غاضبا عندما رأى ما كانوا يعرضون انه لم يشعر بالمديح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more