"يعرفان" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorlar
        
    • tanıyorlar
        
    • bilen
        
    • tanıyor
        
    • tanıyorlardı
        
    • biliyorlardı
        
    • bilmiyorlar
        
    • biliyordu
        
    • tanımıyorlar
        
    • bildiklerini
        
    • tanıyorlarmış
        
    • tanırlar
        
    • bilmiyor
        
    • biliyordur
        
    • tanıdıklarını
        
    Yetişkinliğin tuzaklarını, o özgürlük duygusunu biliyorlar. Open Subtitles فهما يعرفان الأخطاء التي يرتكبها البالغين فكريا مع كل تلك الحرية
    Uyuşturucudan nefret ettiğimi biliyorlar, bu nefret yüzünden ve onları sevdiğim için burada olduğumu biliyorlar. Open Subtitles يعرفان بأني أكره المخدرات. وأني هنا بسبب كُرهي للمخدرات وبسبب حبي لهما.
    Bayle ve Riley aynı adamı tanıyorlar ve aynı şekilde öldürülüyorlar. - Bu tesadüf değil. Open Subtitles فبايل و رايلي كلاهما يعرفان هذا الرجل وقد قتلا بنفس الطريقة
    Harry'nin Zehir olduğunu bilen iki kişi ben ve babasıyız. Open Subtitles الشخصان الوحيدان اللذان يعرفان أن هاري هو فانم هما أنا
    Ailem Lavon'u senden biraz daha iyi tanıyor. Open Subtitles والدي فقط يعرفان ليفون اكثر من معرفتهما بك
    Hırsız olmadığı için. Birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles لأنّه لم يكن يقوم بالإقتحام عنوة، كانا يعرفان بعضهما، كانت حيلة.
    Susamaya başlıyorlardı, ama nerede su olduğunu biliyorlardı. Open Subtitles شعرا بالظمأ، لكنهما كانا يعرفان أين يوجد الكثير من الماء
    Büyüttüğüm o iki çocuk, geçmişimde nasıl bir yaşamım olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles طفلين أحاول تربيتهما، اللذان لا يعرفان نوع الحياة التي كنتُ عليها
    Senin bildiğini ama Rachel'ın bilmediğini biliyorlar, değil mi? Open Subtitles إذن يعرفان انك تعرف ولا يعرفان ان رايتشل تعرف؟
    Galiba ikisi de kızın nerede olduğunu biliyorlar ama ne yapacakları konuşunda çelişkiye düşmüşler. Open Subtitles أتصور انها هيا والدكتور كانا يعرفان لكن كان هناك أختلاف بالرأي في طريقة التصرف
    Armitage ve Thwaites'lesin, yöntemi biliyorlar. Open Subtitles اذهب مع أرميتدج وثويتس فهما يعرفان ما يجب فعله
    Christopher ve Hunter birbirlerini 15 yaşından beri tanıyorlar. Open Subtitles كريستوفر وهانتر يعرفان بعضهما منذ كانا في الـ15
    Ji Hoo sunbae ve manken, Min Seo Hyun birbirlerini tanıyorlar mı? Open Subtitles هل جيهوو سنباي وتلك العارضة مين سيوهيون يعرفان بعضهما؟
    Bu esnada fonu bilen sadece ben ve annem vardı çünkü babam her zaman bana güvenirdi. TED في ذلك الحين، أمي و أنا كنا الشخصين الوحيدين الذي يعرفان بأمر المبلغ لأن والدي دائماً وثق بي.
    Yeryüzünde bilen bir tek ikimiz varız, Maxim... sen ve ben. Open Subtitles أننا الشخصان الوحيدان فى العالم اللذان يعرفان الحقيقة , أنا وأنت فقط
    Ama ne biliyor musun? Birbirlerini tanıyor olabilirler. Open Subtitles كلا لكن لعلهما يعرفان بعضهما البعض
    Birbirlerini tanıyorlardı, birbirlerine güveniyorlardı. Open Subtitles كانا يعرفان بعضهما البعض يثق كل منهما في الآخر.
    Onları neyin beklediğini çok iyi biliyorlardı. Open Subtitles أكثر جزء مرضي هو أنهما يعرفان أنهما انتظرا.
    Ama endişelenme, onlar senin daha önce bilirsin.... hapiste olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles لكن لا تقلق، لا يعرفان أنك كنت، كما تعلم، في السجن
    Yani ikisi de cephaneliğin giriş şifresini biliyordu. Open Subtitles ما يعني أنّ كليهما كان يعرفان رموز دخول مستودغ الأسلحة.
    Annem ve babam Bob'u çok iyi tanımıyorlar. Babam bunu onayladı mı? Open Subtitles أبانا و أمّنا لا يعرفان بوب جيّداً ،هل وافق أبانا؟
    Bildiğimizi bildiklerini bildiğimizi bilmiyorlar. Open Subtitles لا يعرفان اننا نعرف انهما يعرفان اننا نعرف
    Kadın yalnız krala baktığında, kral birbirlerini bin yıldır tanıyorlarmış gibi hissetmiş. Open Subtitles عندما نظرت إلى الملك الوحيد, شعر أنهما يعرفان بعضهما البعض منذ ألف سنة
    Sence içeriden tanırlar mı birbirlerini? Open Subtitles هل تعتقد أنهما يعرفان بعضهما من هناك؟ - ربما -
    -Yo yo hayır Ailem benim bu işi yaptığımı bilmiyor. Open Subtitles لا، على الإطلاق والداي لا يعرفان بالأمر حتى
    Crabbe ve Goyle biliyordur. Belki onların ağzından laf alabiliriz. Open Subtitles لابد أن كراب وجويل يعرفان ربما يمكننا خداعهما ليتكلما
    Evet, birbirlerini tanıdıklarını bariz anlamalıydık aslında. Open Subtitles ينبغي أن يكون واضحاً أنّهما يعرفان بعضهما البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more