| Çünkü tıka basa benim gibilerle dolu olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يعرفون أنها مسكونة بالكثير من الرجال أمثالي |
| Belki hasta olduğunu biliyorlar, ama ona yardımcı olacak ilacı vermiyorlardır. | Open Subtitles | ربما أنهم يعرفون أنها مريضة، لكنها لن يعطيها مساعدة انها في حاجة. |
| Bekâret kulübünde olduğunu biliyorlar sadece. | Open Subtitles | هم فقط يعرفون أنها في نادي العزوبية. |
| Her şeyin bir numara olduğunu biliyorlar... | Open Subtitles | يعرفون أنها مجرد تمثيلية |
| Belli ki Humbert'ın tabletini istiyorlar. Sende olduğunu biliyorlar. Büyük tehlike içindesin. | Open Subtitles | من الواضح يريدون لوحة (همبرت) لا بدّ أنهم يعرفون أنها معك، أنت بخطر |
| Onun burada olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | هم يعرفون أنها هنا. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 