"يعزفها" - Translation from Arabic to Turkish

• çalardı
• çaldığı
• çalmamıştı

Büyükbaban, yarattığı yaratıklara bunu çalardı.
جدّك كان يعزفها إلى المخلوق الذي كان يصنعه

Hey, bu şarkıyı biliyorum. Ben küçükken babam benim için çalardı.
أعرف هذه الاغنية كان أبي يعزفها لي حينما كنت صبياً

Grubun çaldığı şarkı neydi bu arada?
ما أسم الأغنية التي كان يعزفها الفريق الموسيقي، بالمناسبة؟

İnsanların çaldığı birkaç notadan ibaretim.
أنا فقط بعض النوتات الموسيقية التي يعزفها الناس.

Onu uzun zamandır çalmamıştı.
لم يعزفها منذ فترة طويلة.

Ben bu şarkıyı biliyorum. Rex benim moralim bozukken çalardı.
لقد إعتاد (ريكس) أن يعزفها لي عندما أكون في مزاج سيء

Thrax'ın çaldığı, ölümün şarkısını dinle.
أنصتي إلى إنشودة الموت "التي يعزفها "سركس

Ayrıca unaccompanied cello suites beğeniyorum, Tercihen yo-yo ma çaldığı zaman.
و أحبُ أيضاً (تشيلو سوتس) عندما يعزفها (يو يو ما)