"يعلمهم" - Translation from Arabic to Turkish

• öğretiyor
• öğretir
• öğretmesini
• ders
• onlara

Bunun mizaçlarına hiç bir etkisi olmuyor ama onlara refakatin değerini öğretiyor.
ولن يكون له أي تأثير على نزعاتهم الشخصية سوى أنه يعلمهم قيمة الصحبة والعشرة

O kötü adam, çocuklara cidden çok can yakıcı şeyler öğretiyor.
ذلكَ الرجل السيء يعلمهم أشياء سيئة فعلاً ومؤذية كثيراً

Korkularını kendi başlarına yenmesini ve tek başına sakinleşmeyi öğretiyor.
إنه يعلمهم كيفية تهدئة النفس والتعامل مع مخاوفهم الخاصة

Bu onlara satış yapmayı öğretir; yaratıcılığı öğretir; akıllıca düşünmeyi öğretir.
ان هذا التصرف يعلمهم الابداع والتسويق ويعلمهم الارتجال

Bu onlara yumurtalarımızla uğraşmamayı öğretir ha, ne dersin oğlum?
هذا يجب أن يعلمهم كم من الفوضى الذي أحدثوها مع البيض الخاص بنا يا فتى

Bir konfederasyon generalinin onlara ırkçılığı öğretmesini istemiyorum!
لا أريد من شبح جنرال إتحادي أن يعلمهم العنصرية

Belki Victor'un onlara birkaç boks hareketi öğretmesini sağlayabilirim.
ربما استطيع ان اجعل ( فيكتور ) ان يعلمهم بعضاً من حركات الملاكمة

Sapık bir tiyatroydu, sanki o onlara ders veriyor gibiydi.
.. مسرح خاطئ ، مثل كما لو كان يعلمهم

onlara gerçekten nasıl yazacağını ve besteleyeceğini öğreten bir müzik programı nasıl olur?
ماذا عن برنامج موسيقي يمكن في الحقيقة أن يعلمهم كيفية كتابة وتأليف الموسيقى.

Çocuklara, hislerini ve kanıtları reddetmeleri gerektiğini öğretiyor.
أنة يعلمهم أن ينكروا ما يدركونة ويحسوة

Bu onların tabiatını etkilemez ama onlara arkadaşlığın değerini öğretir.
ولن يكون له أي تأثير على نزعاتهم الشخصية سوى أنه يعلمهم قيمة الصحبة والعشرة

Bu tarz hikâyeler de korkuyu öğretir.
هذا النوع من القصص يعلمهم الخوف

Dyer onlara ahlaki bir ders verdiğini söyledi.
داير) قال أنه أراد أن يعلمهم) درساً بالأخلاق

onlara, not almadan spesifik bir proje hakkında konuşmayı öğretmek istedi
وقال إنه يريد أن يعلمهم كيف يتكلمون حول موضوع معين دون استخدام الملاحظات.