"يعلمه إلا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilir
        
    Kız bir saat sonra uçup gitmişti. Tanrı bilir neredeydi. Open Subtitles تصل لمكان لا يعلمه إلا الله بعد ساعة من القيادة
    Bütün etkinlik boyunca kankasıyla telsizden kim bilir neler konuşan dedektif söylüyor bunu. Open Subtitles التي قضت الحدث بكامله تتحدث مع رئيسها؟ عن ما لا يعلمه إلا الله
    ...sanat galerilerinde çalışmış. Şu anda babamla ne yaptığını Tanrı bilir. Open Subtitles والآن هي في الخارج تفعل ما لا يعلمه إلا الرب بأبي.
    Ve bir sebepten dolayı, ki ne olduğunu Tanrı bilir uyacak tek beyin, Madam de Pompadour'a ait. Open Subtitles ولسبب لا يعلمه إلا الله، فلا يوجد عقل يصلح سوى عقل مدام دو پمبادور
    Ve bir sebepten dolayı, ki ne olduğunu Tanrı bilir uyacak tek beyin, Madam de Pompadour'a ait. Open Subtitles ولسبب لا يعلمه إلا الله، فلا يوجد عقل يصلح سوى عقل مدام دو پمبادور
    - Beni iyi duydu. Çoktan Pegasus'tadırlar kim bilir neler yapıyorlardır. Open Subtitles لقد إستمع إلى بالفعل ،إنهم بالفعل في بيجاسوس يفعلون ما لا يعلمه إلا الله
    Etrafta depoma gizlice girmek için pusu kuruyordun neyi ne amaçla çaldığını Tanrı bilir. Open Subtitles لقد كنت تتسلل في الجوار لتقتحم مخزني لسرقة ما يعلمه إلا الرب ولغرض يعلمه الرب وحده
    14'ümdeyken Tanrı bilir neyden dolayı başka bir aileyle delice bir kavgaya girişti. - Çevrilmemiş altyazı - Open Subtitles عندما كان عمري 14 عاماً، دخل في عداء كبير مع عائلة أخرى بسبب أمر لا يعلمه إلا الرب.
    Biz burada tıkılıyken kim bilir onlar neyin peşindedir. Open Subtitles وينما نحن محجوزون هنا, هم بالخارج يفعلون مالا يعلمه إلا الله.
    Bilirsin bir arabada, ya da Tanrı bilir nerede. Open Subtitles لا في سيارة أو في مكان لا يعلمه إلا الله
    Niçin tekrar uçmak istemediğimi ya da evden uzakta Tanrı bilir neler yaptığımı ve neden lanet bir ergen gibi davrandığımı anlamıyordu. Open Subtitles إنه لم يفهم سبب عدم تلهفي للطيران مرة أخرى و سبب إبتعادي عن المنزل و قيامي بما لا يعلمه إلا الله مع من لا يعلمه إلا الله و كأنني مراهق حقير
    Bu hastalıklarla ne olacağını Tanrı bilir dedi. Open Subtitles يقول إن هذا المرض لا يعلمه إلا الله
    Allah için sadece ne sebeple bilir ve şimdi Wyatt küre için bütün yaratılış üzerinde kardeşi istiyor. Open Subtitles و الآن (وايت) يريد أن ينقل شقيقه إلى أرجاء الكون لسبب لا يعلمه إلا الله
    Lucas'ı kandırdın. Kim bilir neler soktun aklına. Open Subtitles ثم علّقتِ (لوكا) بألاعبيك و جعلتِه يظن شيئاً لا يعلمه إلا الله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more