"يعلمون أنهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilirler
        
    • olduklarını biliyorlar
        
    Ama yönetmenin "Motor" dediğini duyunca kaytarabileceklerini bilirler. Open Subtitles لكنهم عندما يسمعون المخرج يقول: أكشن فإنهم يعلمون أنهم سيحصلون على شيء
    Şu kapıdan girdikleri anda hiçbir aptallık istemediğimi bilirler. Open Subtitles إنهم يعلمون أنهم عند تخطّيهم لعتبة الباب فلا مجال للتصرف بحماقة
    Bilge krallar, o adamların gözlerinin içine bakılması ve onlara kulak verilmesi gerektiğini bilirler. Open Subtitles الملوك الأكثر حكمة يعلمون أنهم يجب أن يجعلوا الرجال ينظرون إلى عينه ؟ أن يسمع صوتهم
    Bana iyi malzeme getirmeleri gerektiğini bilirler. Open Subtitles يعلمون أنهم يجب أن يعطونني المنتجات المناسبة.
    - Onlar arandaki fark şu, onlar ne olduklarını biliyorlar. Open Subtitles والفرق بينك وبينهم هو أنهم يعلمون أنهم كذلك
    Biraz da olsa bunun suçlusu olduklarını biliyorlar. Open Subtitles و يعلمون أنهم على الأقل جزء من العتب
    İnsanlar bebek sahibi olmaya çalışırken bebek sahibi olmaya çalıştıklarını bilirler. Open Subtitles ربما لا تعلمين كيف يتم الحمل لأنه عندما يحاول الناس يعلمون أنهم يحاولون
    Eklemlerini sürekli çıtlatanlar iyi bilirler, iyi bir çıtlatma için eklemleri normalde büküldüğünden daha fazla bükmek gerekir. Örneğin parmaklarınızı arkaya doğru bükmek gibi. TED مفرقعي المفاصل يعلمون أنهم حتى يحصلوا على الفرقعة المقنعة فتمدد المفصل أقصى مما يحدث عادةً من خلال ثني أصابعك إلى الخلف مثلًا
    Kaybedecek bir şeyleri olmadığını bilirler. Open Subtitles فهم يعلمون أنهم يمكن أن ينجوا.
    Çünkü insanlar denerken, denediklerini bilirler! Open Subtitles لأنه عندما يحاول الناس يعلمون أنهم يحاولون!
    Dünyadaki, kötü çocuklar gerçekten kötü olduklarını bilirler mi... yoksa kaslı görünerek iyi olduklarını mı sanıyorlar? Open Subtitles كنت أتسآل, هل كل أوغاد العالم يعلمون أنهم أوغاد أم يظنون أنهم أصبحوا صالحين عنما يفعلون مثل (سيلفستر).
    -...ama bir şeyler söylediklerini bilirler. - Ne söylemesi? Open Subtitles -ولكن إنهم يعلمون أنهم يقولون شيءً
    Bence kültivarlar artık yalnızca Mitchell'ın konseyin emirlerine karşı geldiği için hayatta olduklarını biliyorlar. Open Subtitles أعتقد أن الـ(أي سي) يعلمون أنهم باقون على قيد الحياة فقط لأن (ميتشل) قد عصى أوامر المجلس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more