burada olduğumuzu biliyor. Şehre yaklaşınca onunla tekrar temas kuracağız. | Open Subtitles | إنه يعلم أننا هنا ، سنتصل به مرة أخرى في أقرب وقت نقترب من المدينة |
burada olduğumuzu biliyor. Büyük ihtimal arayacaktır bizi. | Open Subtitles | هو يعلم أننا هنا في الأسفل وربما سيقوم بالبحث عنا |
Kurtuldu. burada olduğumuzu biliyor. Bu sadece kafası. | Open Subtitles | لقد عبر ، إنهُ يعلم أننا هنا - إنهُ رأس فحسب - |
Ev geldiğimizi biliyor. | Open Subtitles | هذا المنزل انه يعلم أننا هنا |
Elimizi çabuk tutalım. Bouchard geldiğimizi biliyor. | Open Subtitles | يجب ان نكون سريعين، (بوشار) يعلم أننا هنا |
Ayrılırken kimse bizi görmedi, kimse burada olduğumuzu bilmiyor. | Open Subtitles | لم يرانا احد ونحن نرحل ولا أحد يعلم أننا هنا |
Kimse aşağıda olduğumuzu bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد يعلم أننا هنا في الأسفل, اليس كذلك؟ |
Biri ya da birşey burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | شخص ما أو شيء ما يعلم أننا هنا |
- FBI burada olduğumuzu biliyor. - Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الاتحادي يعلم أننا هنا. |
Bizi dinliyor. burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | إنه ينصت, هو يعلم أننا هنا |
burada olduğumuzu biliyor. Artık çok geç. | Open Subtitles | إنه يعلم أننا هنا |
burada olduğumuzu biliyor ve buraya geliyor. | Open Subtitles | يعلم أننا هنا الآن وهو قادم. |
burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | أنهُ يعلم أننا هنا. |
Artık burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | يعلم أننا هنا الآن |
Annemle abim çok kötü yaralandı! - Sinyal yok. - Kimse aşağıda olduğumuzu bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | والدتي و أخي إصاباتهما خطيره جدا لا يوجد هناك استقبال , كاثرين لا أحد يعلم أننا هنا , أليس كذلك ؟ |