"يعنى أننا" - Translation from Arabic to Turkish

• anlamına geliyor
• demek oluyor
• demektir ki

Bu Sakson hatlarının arkasından geçeceğimiz anlamına geliyor.
هذا يعنى أننا سنضطر للعبور خلف خطوط السكسونين،ذلك أفضل طريق نختاره

Parsons'ın kurallarına göre oynuyoruz, bu da yanlış bir şey yaptığımızı kabul ettiğimiz anlamına geliyor.
اذا لعبنا وفق قواعد بارسونز هذا يعنى أننا نعترف أننا قمنا بشئ خاطئ

Güç kesintisi, basıncı serbest bırakmak için vanaları açamayacağımız anlamına geliyor.
القصور فى الطاقة يعنى أننا لا نستطيع فتح الصمامات لأطلاقه

Bu da demek oluyor ki bu yolun etrafını tarayacağız.
وهذا يعنى أننا سنُمشط نطاق واسع فى . هَذا المكان

Yani demek oluyor ki, görünüş değiştirme şeklinde hareket edip kızı kendi ajanlarımızdan biriyle değiş-tokuş yapmamız gerekiyor.
وهذا يعنى أننا يجب أن نبدّلها باحدى عميلاتنا لا أعرف اذا كان الوقت يكفى

Bu da demektir ki onu patlatmamız gerekecek.
هذا يعنى أننا يجب أن نفجره الآن, الباب ليس له جرس إنذار

Bu gece burada olacağımız anlamına geliyor.
هذا يعنى أننا سنتأخر هنا الليلة

Sanırım bu hâlâ arkadaş olmadığımız anlamına geliyor.
و أعتقد أن هذا يعنى أننا لم نعد أصدقاء

Bu da aklımızı sadece buna vermemiz anlamına geliyor.
مما يعنى أننا يجب أن نعمل كعقل واحد

- Bu sonuncuyu duymadığımız anlamına geliyor.
-هذا يعنى أننا لم نسمع بالأخير بعد

Bir şeye yaklaştığımız anlamına geliyor.
هذا يعنى أننا فى خضم شئ ما

Yani demek oluyor ki, görünüş değiştirme şeklinde hareket edip kızı kendi ajanlarımızdan biriyle değiş-tokuş yapmamız gerekiyor.
وهذا يعنى أننا يجب أن نبدّلها باحدى عميلاتنا

Bu, açlık sınırına dokuz meyve tanesi mesafedeyiz demek oluyor. Üzgünüm.
هذا يعنى أننا على بعد تسع خطوات من الجوع

Bu da demek oluyor ki, sağ kalanlardan öğrenebildiğimizden daha fazlasını ondan öğreneceğiz.
مما يعنى أننا سيكون لدينا مزيداً منهم. و لن نفعلها بسهولة،

Önemli değil. Bu aramız düzeliyor mu demek oluyor?
لاداعى للشكر هل هذا يعنى أننا على طريق الصلح مجدداً؟

Hiç şüphem yoktu. Sanırım bu da piyasaya girdik demek oluyor.
بلا أى شك ، لذا أظن أن ذلك يعنى أننا فى العمل

Bu demektir ki etrafta değilim.
هذا يعنى أننا لست فى مكان العمل

Bu demektir ki sen ve ben, gerçekten kadeh kaldırmalıyız, ne dersin ?
ما يعنى أننا يجب أن نحتسى نخب، صحيح؟