Kıçıma bir geyik çükü girmiş olması eşcinsel olduğum anlamına gelmez. | Open Subtitles | دخول قضيب موظ في مؤخّرتي لا يعني أنّني شـاذ |
Bu, şiddete teşvik ettiğim ya da bir tehdit olduğum anlamına gelmez. | Open Subtitles | و هذا لا يعني أنّني أدعو للعنف أو أنّني تهديد. |
demek oluyor ki, cinayet silahını atmak için ön bahçeye hiç çıkmadım, çünkü ben kimseyi öldürmedim! | Open Subtitles | مما يعني أنّني لم أذهب للساحة الأمامية لإخفاء أي سلاح جريمة لأنّني لم أقتـل أحدًا |
Çünkü bu şu demek oluyor ki, ne yemek yiyecek, ne uyku uyuyacağım ta ki o adamın başarılarını yakalayıp, onu geçene dek. | Open Subtitles | لأنّ هذا يعني أنّني أريد الأكل ، والنوم... حتّى أتولى أيّ ما يكن قد أنجزه هذا الرّجل ، وأنسفه |
Sanırım bu 'Noel arifesini kısa tutsam iyi olur' anlamına geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا يعني أنّني أُفضّل قطع عشيّة عيد الميلاد القصيرة |
Senin tüm o küçük kirli sırlarını açıklaman benim de yapacağım anlamına geliyor değil. | Open Subtitles | أتعلمين ، كونكِ تصرحين عن أسراركِ القذرة، لا يعني أنّني مُجبرٌ على فعل ذلك أيضاً. |
Çünkü hep böyle olmuştur. Bu saçmalık olduğum anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | مجرد كونها الطريقة المعتمدة منذ القدم لا يعني أنّني أكترث |
Hayır, dinle, bu doğru olsa bile, bu sana, ihtiyacım olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لا، أنصتي، حتى لو كان هذا صحيحاً هذا لا يعني أنّني لا أريدك يا عزيزتي، لأنّني أريدك أريدك |
Kızların benimle gelmiyor olması yine de onları alamam anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا يمكن للفتيات أن تغادرن معي، لكن ذلك .لا يعني أنّني لا أستطيع شراءهن منك |
Ben eski kafalı bir adamım ama bu bazı şeyleri bilmediğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنا رجلٌ عجوزٌ , ليس و أنا بهذا العمر لكن ذلك لا يعني أنّني لا أعرف بعض الأشياء |
Ama bu öldürmeyeceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أنّني سأفعل؟ |
Bu demek oluyor ki ben piç miyim? | Open Subtitles | هل هذا يعني أنّني لقيط ؟ |
Jericho, ordu için çalışıyor bu da demek oluyor ki orduya güvenemem. | Open Subtitles | (جيركو) يعمل لصالح قوات (المارينز) ذلك يعني أنّني لا أستطيع أن أثق في الجيش |
Eğer çizburger diye bağırırsam, demek oluyor ki mutlu son yakın ve kafamın arkasından vurman gerekecek çünkü uzatabildiğim kadar uzatmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا قلت (تشيز بيرجر) يعني أنّني قريب من القذف. و يجبُ أن تضربيني على مؤخرةِ رأسي. -لأنّي أريد أن يستمر هذا . |
Yeni bir iş girişimine ihtiyacımız var. Bu da motive edici hayat koçu olacağım anlamına geliyor. | Open Subtitles | نحتاج لمشروع جديد للعمل، مما يعني أنّني سأكون مدرب الحياة المُحفّز. |
Bu, dâhil olan tüm tarafların coşkulu rızasını içerdiği müddetçe, başka ne içerdiğinin önemi olmaksızın, insanların ne tür bir cinsel yaşam veya kendilerini tatmin eden ne tür cinsellik olursa olsun tadını çıkarma hakkını tam olarak desteklediğim anlamına geliyor. | TED | هذا يعني أنّني أدعم حقوق الناس بشكل كامل ليستمتعوا بأي نوع من الحياة الجنسية التي يرونها مناسبة، بغض النظر عما تحتويه، طالما أنها تتضمن الموافقة الحماسية من كل الأطراف في العلاقة. |
Çarşamba akşamlarıymış, bu da Perşembe sabahı anayasa hukuku dersini alabileceğim anlamına geliyor. | Open Subtitles | حسناً، يجتمعون في أمسيات الأربعاء وهو ما يعني أنّني سأتمكن من أخذ... القانون الدستوري كل صباح ثلاثاء. |
Bu onun kıçını hizaya getirmeyeceğim anlamına gelmiyor buna ihtiyacı varmış gibi geliyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّني لن أنتقد تعينه كقائدٍ عليّنا، لو أنّ ... ، أنت تعرف، أشعر أنّه بحاجة لتلك القيادة |
Bu yine de oraya gideceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّني سأذهب إلى هناك |
Gunderson'ı tanıklık yapmaktan vazgeçirmek bu davayı bıraktığım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس فقط لأنّك قمت بإيقاف (غاندرسن) عن الشهادة فذلك يعني أنّني سأتخلى عن القضية إذن لا تفعل |