Bana öyle bakma Helen. Bu, bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لا تنظرو إلي بهذه الطريقة هذا لا يعني أي شيء |
Ve eski askeri dosyasının içine sıkıştırılmış sanki bir şey ifade etmiyor gibi. | Open Subtitles | وانها محشوة فقط في ملف جيش القديمة مثل ذلك لا يعني أي شيء. |
Bu adamların hiçbiri artık bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | راي، أنا حقا لا تذكر. أي من هؤلاء الرجال يعني أي شيء بالنسبة لي الآن. |
hiçbir anlamı yok. Uslanmış görünmemek için domuz gibi mi davranıyorsun? | Open Subtitles | اسمعي , هذا كلام غرف تغيير الثياب لا يعني أي شيء |
Bunun senin için hiçbir anlamı olmadığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تتوقع مني تصديق أن هذا لم يعني أي شيء لك؟ |
Güven bana bunun hiç bir anlamı yok. | Open Subtitles | كانت جعل الخروج مع كوبر. ثق بي، وهذا لا يعني أي شيء. |
Emmy, yapma, bu iş benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | إيمي، بالله عليكي، هذا العمل لا يعني أي شيء بالنسبة لي |
Ve belki senin için bir şey ifade etmeyebilir, fakat burada duruyorum. | Open Subtitles | وربما هذا لا يعني أي شيء لك لكنى أقف هنا |
Yakalandığı zaman herkes üzgündür. Üzgün olması bir şey ifade etmez. Doğru. | Open Subtitles | الكل يندم عندما يتم القبض عليهم وهذا لا يعني أي شيء |
Dr Lapp ismi size bir şey ifade ediyor mu? | Open Subtitles | هل اسم الدكتور لاب يعني أي شيء بالنسبة لك؟ |
Artık bir şey ifade etmiyor ve ona olanlar da bir şey ifade etmeyecek. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء بعد الآن، و ليس له دخل في الذيحدثلها، |
Bu bir şey ifade etmez! Eminim onlar için çalışan polisler de vardır. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء, لديهم رجال شرطة يعملون معهم, أنا واثق. |
Giysilerinin burada olması bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | أنظر، ليس لأن ملابسهم هنا لا يعني أي شيء |
Ama sadece, olur da olur da bir şey ifade eder veya bir şeyi değiştirirse diye. | Open Subtitles | لكن في حال كان هذا يعني أي شيء أو إذا غير أي شيء |
Burada oturmuş o adrenalin meraklılarını savunuyorsun ki bunun gözümüzde hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | أنت هنا توفير الأدرينالين لمدمنين وهذا تماماً لا يعني أي شيء لهذا القسم |
Ama hiçbir anlamı yok, çünkü bizi adama götürmüyor. | Open Subtitles | لكن لا يعني أي شيء لعين لأنه مازال لا يدلنا على الشخص المطلوب |
Ama bana inanmazsan bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | ولكن كل هذا لا يعني أي شيء إذا كنت لا تصدقيني |
Ama şunu bil ki, seninle paylaşamıyorsam başardığımın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لكن فقط إعلمي أن نجاحي لا يعني أي شيء حقاً إذا لا أستطيع مشاركتك به. |
Ne kadar hiçbir anlamı yokmuş gibi yapsan da birçok defa beraber olacağız. | Open Subtitles | ونحن سوف نكون معاً لمرات أكتر وأكتر، ولا يهم كم مرة سوف تتظاهر أن هذا لا يعني أي شيء. |
Bunların hiç bir anlamı yok, sadece klişe laflar. | Open Subtitles | إنّها مجرد بديهيات ، هذا لا يعني أي شيء |
- Bu hiçbir şey ifade etmez. Neden Kum Saati'ni araştırdığını da açıklamaz. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أي شيء أو يفسر لماذا كان يبحث حول "الساعة الرملية". |
Donna, bu her anlama gelebilirdi. Peki. | Open Subtitles | دونا ، هذا قد يكون يعني أي شيء |