"يعيش خارج" - Translation from Arabic to Turkish

    • dışında yaşıyor
        
    • dışında yaşayan
        
    • önünde yaşayan
        
    Neredeyse günah çıkardığı herkes şehir dışında yaşıyor. Open Subtitles تقريباً كل من أعترف لهم يعيش خارج الملاية
    Şehir dışında yaşıyor, pek fazla görüşemiyoruz. Open Subtitles إنه يعيش خارج البلدة، لذا لا نتحدث كثيراً.
    Kasabanın dışında yaşıyor ama 90'larında olmalı. Open Subtitles يعيش خارج هذه البلدة, ولكن عمرة 90 عاماً.
    O bizim bildiğimiz zamanın, dışında yaşayan bir insan olabilir. Open Subtitles ربما يكون الرجل الذي يعيش خارج الوقت الذي نعرفه
    Jerry, senden hemen yola çıkmanı ve şehir dışında yaşayan herkesle yeniden röportaj yapmanı istiyorum. Open Subtitles جيري , أريد منك أن تذهب إلى خارج المدينة و تجري مقابلة مع كل شخص يعيش خارج المدينة
    Dün gece penceresinin önünde yaşayan devasa geyikten bahsediyordu. Open Subtitles ليلة البارحة، كانت تبكي من الموظ الضخم الذي يعيش خارج نافذتها
    Baba tarafından büyükbabana ait ipucu buldum. Chicago'nun dışında yaşıyor. Open Subtitles لقد وجدتُ خيطًا على جدّك من جهة أبيك، إنّه يعيش خارج "شيكاغو".
    Baba tarafından büyükbabana ait ipucu buldum. Chicago'nun dışında yaşıyor. Open Subtitles لقد وجدتُ خيطًا على جدّك من جهة أبيك، إنّه يعيش خارج "شيكاغو".
    Meydanın dışında yaşıyor. Open Subtitles انه يعيش خارج غراند سكوير.
    Annemler çok iyi. Raymond, Boise'in hemen dışında yaşıyor. Open Subtitles أهلي بخير (ريموند) يعيش خارج (بويزي) الآن
    İkisi de kasabanın dışında yaşıyor. Open Subtitles كلاهم يعيش خارج البلدة
    Glendal adında bir rehber var, Pipalyatjara'nın dışında yaşıyor. Open Subtitles هناك مستشار اسمه (غليندور) يعيش خارج (بيبروتيجرا)
    Maker, Richmond'ın dışında yaşıyor, fakir çocuk. Open Subtitles ـ(مايكر) يعيش خارج مقاطعة (ريتشموند)ـ فتى فقير
    Grant Carson. Kasabanın dışında yaşıyor hemen? Open Subtitles (غرانت كارسون), يعيش خارج البلدة
    Chicago'nun dışında yaşıyor. Open Subtitles إنّه يعيش خارج "شيكاغو".
    Hardvard mezunu, şehir dışında yaşıyor. Open Subtitles إنه شخص من (هارفارد) يعيش خارج المدينة
    Baltimore dışında yaşayan bir yeğeni. Open Subtitles لديه ابنة الذي يعيش خارج بالتيمور.
    Merhaba, ben pencerenin önünde yaşayan dost bir geyiğim. Open Subtitles مرحباً، أنا الموظ الودود الذي يعيش خارج غرفة نومكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more