O işsiz bir aktör, biriyle ortak bir evde yaşıyor. | Open Subtitles | إنه ممثل عاطل عن العمل يعيش في منزل بالمشاركة |
200 dönümlük bir evde yaşıyor hâlâ kendi döşemelerini kendisi yapıyor. | Open Subtitles | إنهُ يعيش في منزل على 200 فدان حيثُ لايزال يقطع خشبهُ الخاص |
Kuzeydeki bir vadide bir ağaç evde yaşıyor. | Open Subtitles | انه يعيش في منزل خشبي باتجاه الشمال |
Ormanın içindeki bir ağaç evde yaşıyor. | Open Subtitles | هو يعيش في منزل بالشجرة في الغابة |
Yolun ilerisindeki evde yaşıyor. | Open Subtitles | يعيش في منزل على هذا الطريق |