"يعيش هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• Orada yaşayan
• orada yaşardı
• orada yaşıyordu
• yaşıyor orada
• orada yaşıyor
• orada oturuyor
• oturuyor orada

Babası petrol sendikalarında çalışmış-- ki bu işler, aynı vakitlerde Orada yaşayan siyahi büyük- büyükbabama asla verilmemiş.
وعمل بوظائف عديدة في اتحاد النفط، وظائف لم يكن ليحصل عليها جدي الأكبر الأسود إذا كان يعيش هناك في تلك الفترة.

Bütün araziler yatırımcılar tarafından alındı. Orada yaşayan hiç kimse yok.
كل الأرض هناك بيعت من أجل المشاريع التطويرية لا أحد يعيش هناك

Batıl inançlılara göre bir eve uçarak kuş girerse Orada yaşayan biri ölecek demektir.
وفقاً للخرافة، عندما يحلّق طائر داخل المنزل، فهذا يعني أنّ شخصاً يعيش هناك سيموت.

Hephaestus orada yaşardı ve Zeus'a zırhlı silahlar yapardı.
هيفستس" يعيش هناك" "يصنع اسلحه ودروع من اجل "زيوس

Çünkü seni tokatlayan salaklardan biri orada yaşıyordu.
لأن أحد البلهاء والذي سرقك يعيش هناك

Yaşıyor! Orada, o kaçıklarla birlikte!
ابنك قد ذهب - انه يعيش هناك -

Doğu Asya: Japonya, Kore, Çin, vs. - Dünya nüfusunun üçte biri orada yaşıyor,
اسيا الشرقية : اليابان , كوريا , الصين ان ثلث العالم يعيش هناك

Sandyu orada oturuyor diye aynı bölgeden bir ev aldı.
اقتنى شقة في (سانت بول) لأن (ساندي) كان يعيش هناك

Kim oturuyor orada?
تسأل عمّن يعيش هناك! ؟ ماريا تعيش هناك بالطبع

Kıçını parmaklayamamanın nedeni Orada yaşayan bir yılan balığı olması ve parmağını koparabileceğinden değil.
والسبب في أنك لا يجب أن تمسك مؤخرتك ليس لان هناك ثعبان بحر يعيش هناك

Fakat Elçilik bana Orada yaşayan bir Koreli olmadığını söylemişti.
ماذا؟ لكن السفارة أخبرتني بأنه لايوجد أيّ كوري يعيش هناك!

Ona Orada yaşayan Koreli olmadığını siz söylediniz fakat 3 yıldır orada okuyan bir Koreli kadın vardı.
أخبرتموها بأنه لا يوجد أيّ كوري يعيش هناك, لكن هناكَ امرأة كورية تدرس لمدة 3 سنوات.

Oraya nasıl girdiklerini bulmaya çalışırken ne kadar meşgul olduğunuzu bu yüzden Orada yaşayan insanları unuttuğunuzu hatırlayın.
تذكروا مدى انشغالكم بمحاولة تبيّن كيفية دخولهم وكيف أنّكم نسيتم أمر الشخص الذي يعيش هناك

Orada yaşayan amcanızın olduğunu duymamıştım.
لم أسمع ابدا بهذا الخال الذي يعيش هناك

Orada yaşayan adamı hatırlıyorum.
أتذكر الرجل الذي كان يعيش هناك.

Orada yaşayan tek bir Korelinin bile olmadığını söyledi.
يقول لا يوجد أيّ كوري يعيش هناك.

- Evet. Banka elinden almadan önce orada yaşardı.
كان يعيش هناك قبل أن يأخذه المصرف

Buford eskiden orada yaşardı.
بيوفورد كان يعيش هناك قبل

orada yaşıyordu.
بصمات مايك عليها كلها - لقد كان يعيش هناك -

Kaybolduğunda, Swallow Sokağı'nda, Beverly ile bir evde yaşıyordu ve ayrıca kardeşi Jason da orada yaşıyordu.
في وقت إختفائه "كان يعيش مع "بيفيرلي" في منزلها بشارع "سالو وأخيها "جيسون" كان يعيش هناك

Bir mecusi yaşıyor orada.
يعيش هناك عراف...

Bu durum sadece 2. evi içeceksiz bıraktığı için çay içen Danimarkalı orada yaşıyor olmalı.
وهذا يترك المنزل الثاني فقط بدون نوع من الشراب، الدنماركي شارب الشاي لابد أن يعيش هناك.

Evet. Hala orada oturuyor.
أجل، ما زال يعيش هناك

Bak Poirot, senin eski evin. Şimdi kim oturuyor orada?
انظر يا "بوارو" انها شقتك القديمة من يعيش هناك الآن ؟