"يفتحها" - Translation from Arabic to Turkish

• açıyor
• açmadı
• açmasını
• açması
• kasayı açarken

Evet, sandıklar burada. Wilbur şu an bir tanesini açıyor.
نعم, الصناديق هنا ويلبور يفتحها الآن

Andy açıyor. Bu sefer oldukça heyecanlı.
أندى يفتحها إنه متشوق لهذه

Şu mektup var ya teğmen açmadı bile.
الرسالة ،أتعلمين... الملازم لم يفتحها حتى.

açmadı bile.
اشتريت له علبة جديدة من بسكويت الـ(بيك فرين)، ولم يفتحها أصلاً.

Gunner diye çocuğun biri açmasını biliyor. - Gunner ne biçim isimdir?
كان هناك صبي إسمه غانر هو الذي عرف كيف يفتحها

Ona açmasını söyle.
قل له بأن يفتحها

açması için ona vereceğim. İçinde bubi tuzağı varsa eve kadar arabayı kendim kullanmak zorunda kalacağım.
سأجعله يفتحها وإن كانت مفخّخة فأظنّ أنّي سأضطرّ للقيادة بنفسي

Biri kasayı açarken görmüş olabilir.
ربما راقب شخص يفتحها

Tek başına izlemek için mi kilitlerini açıyor?
يفتحها ليشاهدها وحده؟

Jones burada bize kilidi açıyor, efendim.
-و " جون " هنا يفتحها لنا

- Daha kimse açmadı.
لم يفتحها أحد بعد

açmasını söyle. -Aç şunu.
قل له بأن يفتحها إفتحها الآن

Dumpy'e açmasını söyledi.
وقال ل (دامبي) أن يفتحها لي

Yaranı yeniden açabilirsin. Başkasının kılıcındansa kendi kılıcımın açması iyidir.
حسنا، من الأفضل أن يفتحها .سيفي من أن يفتحها شخص أخر

İşçilerin, onları açması uzun sürmedi..
لم يمضي وقت قبل أن يفتحها العمّال

Büyük Patlama sırasında oluşan ve Dünya'daki bitkilere Güneş tarafından yayılan enerji milyonlarca yıl sonraki gelecekte insanlığın açması için yer altında kömür olarak kilitli tutulmuş bir hediye.
الطاقة التي صنعها الانفجار العظيم، وتشعّها الشمس للنبات على الأرض، محبوسة تحت الأرض كفحم. هدية يفتحها الإنسان بعد ملايين السنوات في المستقبل.

Birkaç kez kasayı açarken gördüm.
-رأيته يفتحها عدة مرات