Bana kapıyı açıyorlar, arabamı sürüyorlar, masaj yapıyorlar bana, tenis topunu atıyorlar, yemeğimi pişiriyorlar ve bana sunuyorlar. | TED | يفتحون الأبواب، يقودون سيارتي، يدلكونني، سيقذفون كرات التنس، سيطبخون لي ويقدموا الطعام. |
Bir yaştan sonra, bir Çinli kızla dost hayatı yaşayıp, bir bar açıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يمضون 20 أو 30 عاماً و يعيشون مع فتاة صينية و يفتحون باراً |
Çünkü kapıyı açarlar, ardından kendini havada bulursun. | Open Subtitles | لأنّهم عندمـا يفتحون هذا البـاب، تكون أنتَ في الجوّ |
Kapıyı açtıklarında Dmitry ile ben dosya dolabını liderin üstüne iteceğiz. | Open Subtitles | عندما يفتحون الباب، أنا و ديميتري سندفع بالخزانة فوق قائدهم |
Kasabamdan laf açıyorum... bankerler çek defterlerini açıp diyorlar ki... | Open Subtitles | اتكلم عن مدينتى والمصرفيون يفتحون دفاتر الشيكات |
O kapıyı açtıkları anda her şey bitecek. | Open Subtitles | قريبا ً وحالما يفتحون الباب، سينتهي كل شيء |
- Gece 4'e kadar açıklar. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ يفتحون حتى الرابعة صباحاً ـ أيفعلون ذلك؟ |
Hepsi korkuyorlar ama yine de kapıyı açıyorlar. | Open Subtitles | كلهن خائفات ، ولكنهم ما زلن يفتحون أبوابهم |
Evlerinin önünde duruyorsunuz ve duvardaki açıklıklardan birine yanaşıyorsunuz ve diyor ki "senin için açıyorlar ve sana yiyecek vermeye başlıyorlar." | Open Subtitles | أنت تقف عند إحدى بيوتهم وتقوم بالقرع على أحد أبوابهم وقال أيضاً أنهم يفتحون لك الباب ويقدمون لك الطعام |
Onlar 6'da açıyorlar, biz 5'de, tamam mı? | Open Subtitles | إنهم يفتحون في السادسة و نحن نفتح في الخامسة, حسناً؟ |
Onlar 6'da açıyorlar, biz 5'de, tamam mı? | Open Subtitles | إنهم يفتحون في السادسة و نحن نفتح في الخامسة, حسناً؟ |
Şükran Günü'nden önce erken mi açıyorlar? | Open Subtitles | ماذا، هل يفتحون مبكرا يوما بعد عيد الشكر؟ |
Spor salonunu açıyorlar, orada buluşalım. | Open Subtitles | انهم يفتحون الملعب اريدك ان تلاقيني هناك |
Ben düşündüm de kapıyı açarlar ve bam, işte orda. | Open Subtitles | أنا توقعت أنهم يفتحون الباب ويجدونه أمامهم |
Bir zamanlar bir bankaya girince size bir hesap açarlar ve altın külçelerine yönlendirirlerdi. | Open Subtitles | ذات يوم كان بإمكانكم أن تدخلوا إلى مصرفٍ ما، وسوف يفتحون لكم الخزنة ومن ثم يشيرون لكم إلى قطعة من ذهب |
Bu şekilde, Danimarka'da sandıkları açtıklarında, durumu kimse çakmaz. | Open Subtitles | لهذا السبب عندما يفتحون صناديق الشحن فى الدنمارك لن يكتشف أحد شيئاً |
Bebekler bile ağızlarını nasıl açıp kapatacaklarını bilir. | Open Subtitles | حتى الأطفال يعرفون كيف يفتحون ويقفلون أفواههم. |
- Yerini bilmiyorum! Herkes ellerinde, Sydney de dahil. Kasayı açtıkları anda C4'ler patlayacak. | Open Subtitles | عندهم كل شخص بالاضافة الى سيدنى.عندما يفتحون القبو,السى 4 سينفجر. |
Geç saatlere kadar açıklar ve ellerinde her şey var. | Open Subtitles | إنهم يفتحون حتى وقتٍ متأخر ولديهم كل شئ |
Yeni birini koymak için kapıyı açtılar. | Open Subtitles | وبدأوا يفتحون الباب كي يتيحوا الفرصة للآخرين بالدخول |
Ama hesaplarımız açılır açılmaz sana geri ödeyebilirim. | Open Subtitles | نفذ لكن أستطيع أسرتجاعه لك بعدما يفتحون حساباتنا |
- Şimdi ateş açacaklar. | Open Subtitles | سوف يفتحون النيران في أيّة لحظة. |
Neden sadece arkası olan bir yer açmıyorlar? Adını da "Sadece Arka" koyarlar. | Open Subtitles | لماذا لا يفتحون متجراً كاملاً للخلف، يطلقون عليه "الخلف فقط" |
Şükran Günü'nün ertesi sabahı erkenden mi açılıyormuş bu dükkan? | Open Subtitles | ماذا، هل يفتحون مبكرا يوما بعد عيد الشكر؟ |
Arabaya biner binmez, ilk iş olarak camı açan çocuklardandım. | TED | كنت من هؤلاء الأطفال الذين كلما صعدوا إلى السيارة، يفتحون النافذة. |