| Olması gereken bunlar değildi. | Open Subtitles | ليس هذا ما يفترض أن يحدث |
| Olması gereken de bu. | Open Subtitles | هذا ما يفترض أن يحدث |
| Ama Olması gereken bu değildi. | Open Subtitles | لكن لم يفترض أن يحدث هذا |
| Böyle olmamalıydı. Benden istediğin her şeyi yaptım. Arkadaşlarına yardım et. | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث مثل هذا لقد فعلت كل شيء طلبته مني |
| Uykumda çağırmış olmalıyım. Böyle olmamalıydı. | Open Subtitles | لابد وأنني استدعيته وأنا نائم، ولكن لا يفترض أن يحدث هذا. |
| Çimleri biç, bunun gerçekten olması gerekmiyordu. | Open Subtitles | يقطع العشب , هذا حقا لا يفترض أن يحدث |
| Teşekkür ederim. ama büyük trajedi bunun olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | شكراً لك. لكن المأساة الحقيقية هي بأنَّ هذا لا يفترض أن يحدث |
| Olması gereken buydu. | Open Subtitles | هذا ما يفترض أن يحدث |
| Olması gereken bir şeydi. | Open Subtitles | كان شيئاً يفترض أن يحدث |
| Bu...Olması gereken bu değildi! | Open Subtitles | هذا... لم يكن هذا ما يفترض أن يحدث! |
| Bu hepinizin başınıza gelenlerin hiçbiri olmamalıydı. | Open Subtitles | كل ما يحدث لأيًا منكم ما كان يفترض أن يحدث |
| Bu hepinizin başınıza gelenlerin hiçbiri olmamalıydı. | Open Subtitles | كل ما يحدث لأيًا منكم ما كان يفترض أن يحدث |
| Hayır, hiç olmamalıydı. | Open Subtitles | كلا ، لا يفترض أن يحدث على الإطلاق |
| Öyle olması gerekmiyordu. | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث هذا |
| Ama bunun olması gerekmiyordu. | Open Subtitles | و لكن هذا لم يفترض أن يحدث |
| Bunun böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يفترض أن يحدث مثل هذا الأمر |
| - Böyle olmaması gerekiyordu! | Open Subtitles | -أخبريهم جميعًا، هيا، لنذهب -لم يكن يفترض أن يحدث هذا |