O da seni özlüyor. | Open Subtitles | هو يفتقدكِ أيضاً |
Evet, güzelmiş. Baban seni gerçekten özlüyor. | Open Subtitles | هذا جميل, والدكِ يفتقدكِ حقاً |
Seni çok özlüyor. | Open Subtitles | إنّه يفتقدكِ كثيراً. |
Şu anda burada değil, ...ama seni özlediğini söylememi istedi. | Open Subtitles | إنه ليس هنا الآن، لكنه يريدني أن أخبرك بأنه يفتقدكِ |
Seni özlediğini ve sevdiğini bilmeni istedi. | Open Subtitles | لقد أرادكِ أن تعلمى أنه يفتقدكِ إنه يُحبكِ |
Seni ve anneni ne kadar özlediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين كم يفتقدكِ أنتِ و والدتكِ |
Yani Spike seni gerçekten özledi ve... | Open Subtitles | أعني ، (سبايك) يفتقدكِ فعلاً |
Seni gerçekten çok özlüyor. | Open Subtitles | أنه يفتقدكِ حقاً |
Çünkü seni özlüyor. | Open Subtitles | لأنه يفتقدكِ |
Seni özlüyor, Sookie. | Open Subtitles | إنه يفتقدكِ يا (سوكي) |
Seni özlüyor. | Open Subtitles | إنّه يفتقدكِ |
- Seni özlüyor. | Open Subtitles | -وهو يفتقدكِ |
Spike seni çok özledi ve... | Open Subtitles | (سبايك) ، إنه يفتقدكِ و... |