"يفعلون ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bunu yapıyor
        
    • bunu yapar
        
    • böyle yapıyorlar
        
    • bunu yaptıklarında
        
    • yaparlar
        
    • yapar bunu
        
    • yapıyorlar bunu
        
    • yapıyor bunu
        
    • bunu yapsınlar
        
    • Bunu yapmalarına
        
    • Bunu yapan
        
    • öyle yapıyor
        
    • böyle bir şey yapsınlar
        
    • bunu yapıyorlar
        
    • yaptıkları
        
    Ne iğrenç adammış ya. İnsanlar hala bunu yapıyor mu? Open Subtitles هذا غريب ، حسنً هل مازال الناس يفعلون ذلك ؟
    Hem bütün kadınlar bunu yapar. Open Subtitles إنَها فقط هواية. وقت عمل إضافي العديد من الناس يفعلون ذلك
    Tek farkı onların sürüsü bizdik. Evet, her yerde böyle yapıyorlar gibi görünüyor. Open Subtitles مع فارق ، أننا كنا قطيعهم هم إنهم يفعلون ذلك فى كل مكان
    bunu yaptıklarında burada olamazsın. Open Subtitles سيأتون للبحث عني، ولا يجب أن تكون هنا، عندما يفعلون ذلك
    Fizik ve Kimya ilkelerini kullanarak bunu yaparlar, fakat biyolojiyi de kullanabilirler. TED يفعلون ذلك بأستعمال مبادئ الفيزياء و كيمياء، لكنهم يستطيعون استعمال الأحياء أيضاً.
    Bunda birsorun yok. Pek çok çocuk yapar bunu, benim de vardı. Open Subtitles لا ضير في ذلك, العديد من الأطفال يفعلون ذلك, أنا فعلته
    Çocukluğumdan beri yapıyorlar bunu. Open Subtitles إنهم يفعلون ذلك بي منذ أن كنت طفلا
    Bunu onlar yapıyor, bunu onlar yapıyor! Open Subtitles هم من فعل ذلك بي لم يفعلون ذلك دائما بي؟
    Sonra hiç mantıklı gelmedi. O kadar zamandan sonra neden bunu yapsınlar ki? Open Subtitles ثمّ فكّرتُ "هذا غير منطقيّ، لماذا يفعلون ذلك بعد كلّ تلك المدّة؟"
    Johnny, sen bir beyazsın. Bunu yapmalarına izin verme! Open Subtitles جوني، أنت رجل أبيض لا تتركهم يفعلون ذلك.
    Çocuklarım şunu yapıyor, bunu yapıyor diye övünüp duruyordu. Open Subtitles إستمرت بالتفاخر حول كيف يفعلون أولادها هذا, وكيف أولادها يفعلون ذلك.
    Basitçe sadece hattı kestim. Kes kes kes. Evet, pek çok kişi bunu yapıyor. Open Subtitles . لذلك، ببساطة قطعت الخطوط . أجل، الكثير من النّاس يفعلون ذلك
    Polisler bunu yapar. Open Subtitles صديقته كانت في خطر قام بإتخاذ قرار, الشرطة يفعلون ذلك
    Burada insanlar hep bunu yapar, bu bir kuraldır. Open Subtitles الناس هنا يفعلون ذلك دائماً ؛ أنها قاعدة
    - böyle yapıyorlar ya sesleri sanki inek gibi çıkıyor. Open Subtitles أنها سليمة مثل بقرة عندما يفعلون ذلك. بوند اسم ل.
    Ve bunu yaptıklarında, onlar yanlarında seni bulacak. Open Subtitles و عندما يفعلون ذلك سيجدونك لتقاتل بجانبهم
    İki şekilde de olabilir. Onlar, kendi adamlarına da aynısını yaparlar. Open Subtitles انه امر يعمل علي كلا الطرفين فهم يفعلون ذلك مع جندهم
    İnsanlar bazen yapar bunu. Open Subtitles فكما تعلمين، البشر يفعلون ذلك أحيانا.
    İnsanlığın doğuşundan beri yapıyorlar bunu. Open Subtitles فهم يفعلون ذلك منذ فجر التاريخ
    Fear Factor'da bunu yapsınlar bakalım. Open Subtitles لنري إن كانوا يفعلون (ذلك بـ (عامل الخوف
    Bunu yapmalarına ihtiyacım yok. Open Subtitles لست بحاجة للناس الذين يفعلون ذلك.
    Tam da Bunu yapan insanları bulmaya başladım. TED لذا بدأت بالعثور على أشخاص كانوا يفعلون ذلك.
    Çocukların çoğu öyle yapıyor. Open Subtitles أتعرف، الكثير من المراهقين يفعلون ذلك.
    -Hayır. eBay bana tüymemi söyledi. -Neden böyle bir şey yapsınlar? Open Subtitles كلا ، أخبروني في " إي باي " أن أفرّ بجلدي - و لماذا قد يفعلون ذلك ؟
    bunu yapıyorlar; çünkü olmasını bekledikleri şeyler var. TED إنهم يفعلون ذلك ﻷنهم يتوقعون شيئاً ليحصل.
    Sadece ava ve savaşa giderken yaptıkları bir şeydir. Open Subtitles إنهم يفعلون ذلك فقط أثناء الصيد أو الذهاب للحرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more