"يفلح هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu işe
        
    • İşe
        
    • işe yarar
        
    • işe yaramazsa
        
    • işe yarasın
        
    • işe yaramıyor
        
    • işe yaramaz
        
    • işe yaramadı
        
    • işe yaramayacak
        
    Bu işe yaramazsa Ve eğer, onu Hong Kong hava durumu hakkında isteyin. Open Subtitles واذا لم يفلح هذا ؛ اسأليه عن الطقس فى هونج كونج
    Bu işe yaramazsa, öldün demektir. Open Subtitles , أنت تعرف أنه لو لم يفلح هذا فأنت مقضي عليك
    Bu işe yaramazsa, öldün demektir. Open Subtitles , أنت تعرف أنه لو لم يفلح هذا فأنت مقضي عليك
    Evet, çünkü öyle demiştim. Ama işe yaramıyor. İkisini bir araya koyup kızıştıralım. Open Subtitles ولم يفلح هذا ، لذا وصعتهم مع بعض ليلعبوا سويا
    Bende işe yaramadı Samuel, ama belki... sende işe yarar. Open Subtitles ...لم يفلح هذا الأمر معي من قبل. ولكن ربما ربما يُفلح معك
    Dua et, işe yarasın. Open Subtitles لتتمنى أن يفلح هذا
    Eğer Bu işe yaramazsa, ne kadar zamanım olacak? Open Subtitles ،إن لم يفلح هذا الأمر كم سيبقى لي من وقت؟
    Eh, eğer Pula Aleaddin'in lambasını ovmak istemiyorsa, Bu işe yaramayacak. Open Subtitles حسنا , ما لم تقوم بولا بفرك نفسها علي زجاجة خمر فلن يفلح هذا
    Mike, ciddi diyorum dostum. Bu işe yaramazsa harbiden berbat bir duruma düşeceğim. Open Subtitles بجديّة يا مايك إذا لم يفلح هذا سأبدو بوضع سيء
    Ama eğer Bu işe yaramazsa onun yerine, benim için hükmedecek bir başkasını da geçirebileceğim. Open Subtitles وبعد ذلك ، أذ لم يفلح هذا ، سوف نستبدلها بشخص يحكم من أجلي.
    Eğer Bu işe yaramazsa bir kayığın üstünde mili marşı söyleyen iki kişi olarak düşünüleceğiz. Open Subtitles إذا لم يفلح هذا تدرك بأننا مجرد شخصان على متن قارب نتغني بالنشيد الوطني
    Eğer Bu işe yaramazsa, emri vermenizi istiyorum. Open Subtitles لو لم يفلح هذا أريدك أن تعطى الأوامر
    Evet, 7 yaşımdan beri Bu işe yaramıyor. Open Subtitles -أجل، لم يعد يفلح هذا معي منذ كنت في السابعة
    Bende işe yaramadı Samuel, ama belki... sende işe yarar. Open Subtitles ...لم يفلح هذا الأمر معي من قبل. ولكن ربما ربما يُفلح معك
    Tanrım, lütfen işe yarasın, lütfen. Open Subtitles يا إلهي, أرجوا أن يفلح هذا
    Bende işe yaramıyor, o yüzden bırakabilirsin! Open Subtitles بالنسبة لي لن يفلح هذا معي فلتبقيه معك.
    İşe yaramaz. Open Subtitles في الجهة الأخرى من القاعدة، لن يفلح هذا
    Her zaman işe yaramadı tabi, bu, çünkü hepiniz aynı değilsiniz. Open Subtitles لم يفلح هذا دائماً، لأنه، حسناً، لستم ثلاثتكم متماثلون.
    Eğer tişört giyiyorsan hiçbir işe yaramayacak. Open Subtitles اه حسنا, اذا كنت ترتدين قميصا لن يفلح هذا أبدا,نعم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more