İnanın bana, benim bile hayallerimin ötesinde bir gösteri olacak. | Open Subtitles | صدقني، سوف يكون أداء يفوق أي شيء حلمتُ به حتى. |
Aman Tanrım! Sağ olun, sağ olun! Bu tüm hayallerimin de ötesinde! | Open Subtitles | آه يا الهي شكرا لك شكرا لك هذا يفوق ما حلمت به |
Bu sorun benim yeteneklerimi aşar.. | Open Subtitles | الحاجز الذي بين الأبعاد معطل وتصليحهُ يفوق قوتي |
Yaptığı iş beni aşıyor ama sanırım ne olduğunu öğrenmek vakti geldi. | Open Subtitles | عمله كان شيئا يفوق قدراتي العقلية لكني أعتقد أنه حان الوقت لفهمه |
Bu alanların her birinde günlük 20 dakikanın üstünde şifresiz konuşmanın yakalanabildiği belirlendi. | TED | لقد وجدوا أن في كل منطقة حضرية، أنهم يستطيعون التقاط ما يفوق عشرين دقيقة في اليوم من المحادثات ذات النص الواضح. |
Görebildiğiniz gibi daha fazla yatağımız yok ve daha fazla hastayla ilgilenemeyiz. | Open Subtitles | ارتأيت مكالمتك هنا لترى عدم وجود أسرّة خالية، عدد المرضى يفوق طاقتنا |
Bu kadar büyük güce sahip birisi nasıl en önemli noktayı tamamen kaçırıyor... | Open Subtitles | إنه يفوق قدرتى على الفهم كيف أن شخص مثلك لديه كل هذه السلطات |
Gizli saklılık ve yalanın, birlikte yaşayacağımız mutluluğa ağır bastığını. | Open Subtitles | أن المكر والكذب يفوق السعادة التي يمكن أن ننالها سوياً |
Bugün dünyada 2.5 milyarın üzerinde insanın su ve hijyen hizmetlerine tam manada ulaşımı yok. | TED | ما يفوق 2.5 مليارا من الناس في العالم اليوم لا يحصلون بشكل لائق على الماء والصرف الصحي. |
Ancak bu iş yapabileceklerimin ötesinde olsaydı, elimi taşın altına koymazdım. | Open Subtitles | لكن إذا كان هذا يفوق قدراتي، ما أعلنت تقديم هذا المقترح. |
Ancak bu iş yapabileceklerimin ötesinde olsaydı, elimi taşın altına koymazdım. | Open Subtitles | لكن إذا كان هذا يفوق قدراتي، ما أعلنت تقديم هذا المقترح. |
Bu kızlardan istediğimiz şey yalnızca kendi kapasitelerinin ötesinde oldu. | Open Subtitles | ما طلبناه من هؤلاء الفتيات كان ببساطة أمر يفوق قواهم. |
Fakat nesneler hızlandıkça, sonuç olarak gelen bilgi oranı bizim nöron işlemcilerinin kapasitesini aşar, ve göremezsiniz! | Open Subtitles | لكن في النهاية بينما تزداد سرعة الأشياء، يفوق معدل المعلومات الواردة سرعة معالجاتنا العصبية، تصيبنا غشاوة. |
Tanrının nedensiz kötülükleri idraki aşar ve ironide eşi benzeri yoktur. | Open Subtitles | الرب يفوق كل وصف فيما يخص الحقد الوحشي وليس له مثيل في سخريته |
Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. | TED | نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف. |
30'un üstünde, LAPD hariç, ve takviye birlikleri yolda. | Open Subtitles | .ما يفوق الـ30، من غير حساب الشرطة والتعزيزات القادمة |
Ama birini diğerinden daha fazla hissettiğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | لكنني على يقين بأنك تحسين بشعور منهم بشكل يفوق الأخر |
Değişim getirme potansiyeli tahmin edebileceğimizden çok daha büyük dalgalar yaratan etki ânı. | Open Subtitles | لحظات الصدمات تحدث إحتمالات للتغيير كنتيجه لإنعكاساتها المتعدده بشكل يفوق ما قد نتوقعه |
Bedeli çoğumuzun hayal ettiğinden ağır olsa da zafer kazandık. | Open Subtitles | نحن المنتصرون على الرغم من الثمن الباهظ الذي يفوق التصور |
Stüdyoya döndüğümde hem deneyimin zihnimde bıraktıklarından, hem de fotoğraflardan genişliği bazen 3 metrenin üzerinde, çok büyük kompozisyonlar yaratmak için çalışırım. | TED | و في الورشة، أعمل استنادا إلى ذاكرتي عن التجربة و الصور لخلق لوحات كبيرة الحجم، بعضها يفوق عرضه العشرة أقدام. |
Birazdan bizden çok öte zeki bir varlıkla tanışmak üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك أن نلتقي كائنًا بذكاء يفوق بكثير قدراتنا |
Sayıca üstün, silahlı düşmanla temasa geçtiniz ve siz mi kazandınız? | Open Subtitles | تشابكت مع العدو والذي يفوق عدده عدد العزل لديك وانتصرتوا ؟ |
Maya efsanesine göre, hayal ötesi bir bilgi dağarcığına kavuşuyorsun. | Open Subtitles | بحسب أسطورة المايا يرشدك هذا إلى نبع معرفه يفوق الخيال |
Öyle ki Amazon yağmur ormanlarının sağladığı oksijen miktarı gölgede kalıyor. | Open Subtitles | هذا الازدهار يفوق حتى غابات الأمازون المطيرة الغنية بالحياة النباتية |
Sana yüksek maaş vereceğim. Bu topraktan kazandığından daha çok. | Open Subtitles | سأدفع لك راتبا عاليا يفوق ما تجنيه من هذه الأرض |
Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma yılda yüzde 15'den fazla başarısızlık oranına rağmen güveniyor? | TED | لماذا يعتمد 20 بالمائة من الأزواج على الواقي الذكري لمنع الحمل في حين أن للواقي الذكري معدل فشل سنوي يفوق 15 بالمائة؟ |