"يفيدني" - Translation from Arabic to Turkish

• faydası
• yararı

Çabalarımın şirkete veya patrona değil de, sadece bana faydası olacağını hissediyorum.
اشعر بان عملي لابد ان يفيدني لنفسي لا لمديري أو شركتي

O olmayınca gözlerimin ne faydası var?
بماذا يفيدني نظري بدون أن أراها؟

Ama iyileşecekler, Bunun bana faydası yok.
لكنهم سيتحسنون و هو أمر لا يفيدني حقاً

Onların mutlu olmasına memnunum, ama açıkçası bunun bana pek yararı yok.
يسعدني أنهما سعيدان، لكن بصراحة ذلك لا يفيدني بشيء

Seni öldürmenin bir yararı olmaz. Şifreyi bilen tek kişi sensin.
لا يفيدني قتلك أنت الوحيد الذي يعلم أرقام الخزانة

İyleşecek durumda olanların bana bir faydası dokunmuyor maalesef.
لكنهم سيتحسنون و هو أمر لا يفيدني حقاً

Kardeşimin katilinin bulunmasına ne faydası olacak? - Olmayacak.
كيف يفيدني ذلك بمعرفة هوية قاتل شقيقي؟

Üzgün olmanın bir faydası yok.
أنا آسف لا يفيدني الكثير من الأسف.

Halka açıklama yapmanın size de bana da faydası olmaz.
حديثي العلني لن يفيدني ولن يفيدك

Görüldüğü gibi bana faydası olmadı.
ومن الواضح أنه لم يفيدني

Bunun bana hiç bir faydası olmadı.
وهذا لم يفيدني في شئ

Bunun bana bir faydası olmaz.
ذلك لا يفيدني بشيء

Yatağın bana bir faydası olmaz. Acaba...?
السرير لن يفيدني بأي شي

Bana faydası dokunduğu için bunu yapıyorum.
أنا أنشأته لأنّه يفيدني

Konuşmanın faydası yok.
الكلام لا يفيدني.

Tanrıçanın bana hiç faydası dokunmuyor!
إنه لم يفيدني بشيء!

Bunun bana faydası olmayacağını biliyorum.
-أعلم أن هذا لن يفيدني

Bak dostum, madem senin kararların geleceğimi yönlendirecek en azından bu kararlardan birinin bana yararı olabilir mi?
إذا استمريت بأخذ قرارات تخص مستقبلي على الأقل اتخذ قرارا يفيدني

Bana yararı olmayacak değil mi?
حسناً , إنّه لن يفيدني رغم ذلك , أليس كذلك ؟