"يقابلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanışmak
        
    • görüşmek
        
    • buluşmak
        
    • buluşacak
        
    • tanışmadı
        
    • karşılaşmasaydı
        
    • görüşecek
        
    • tanışmadan
        
    • sizi görmek
        
    • görüşmeyeceğini
        
    Hakkınızda çok şey duymuş, sizinle tanışmak istedi. Ayrıca soracakları varmış. Open Subtitles من كثر ما سمع عنك يريد أن يقابلك, ثم أن لديه قضية صغيرة
    Güzel, çünkü sizinle tanışmak için bir saat sonra burada olacak. Open Subtitles جيد, لأنه سيكون هنا خلال ساعة لكي يقابلك
    Maya yarın FBI ofisine gitmelisin... üstdüzey memuruyla görüşmek için... tamam mı? Open Subtitles يجب أن تذهبي غدا الى مكتب الاف بي اي لكي يقابلك الضباط الكبار حسنا
    Seninle ve ailenle görüşmek istiyor. Open Subtitles يريد أن يقابلك أنت و عائلتك بمفردكم
    Biriyle burada buluşmak istiyorsan başına ne geleceğini biliyordur. Open Subtitles عندما تسأل شخص أن يقابلك هنا يعلمو ما الذي سيأتي
    Bize bir iyilik borcu var. Seninle mutfakta buluşacak. Open Subtitles إنه يدين لنا بمعروف سوف يقابلك في المطبخ
    Ve gerçekten seninle tanışmak istiyor. Londra'da kimseyi tanımıyor. Open Subtitles وفي الحقيقة يريد أن يقابلك هو لا يعرف أي شخص في لندن
    Prodüksiyonun yemek yediği yerde, bir saat içinde Lee seninle tanışmak istiyor. Open Subtitles لي يريد أن يقابلك خلال ساعة من أجل مقابلة إنتاج
    Yani, bunca yolu sadece seninle tanışmak için geldiler. Open Subtitles أنا أقصد, هم قدموا كل هذه المسافة لكي يقابلك.
    Seninle tanışmak isteyen, gönlünü çok güzel yapacak birisi var. Open Subtitles هناك شخصٌ هنا يرغب أن يقابلك والتي أظنها ستأتي بالكثير من الخير عليك
    Tanıştığım en iyi kod yazarı ve seninle tanışmak istiyor. Open Subtitles أفضل مبرمج شفرات عرفته و هو يريد أن يقابلك
    Seninle tanışmak için saatimi çaldı, biliyormusun? Open Subtitles أتعلم لقد سرق ساعتي من أجل أن يقابلك
    Sizinle görüşmek ya da konuşmak istemiyor. Open Subtitles وهو لا يتمنى أن يقابلك أو يتكلم معك
    Seninle görüşmek istiyor. Bugün. Neden? Open Subtitles و يريد ان يقابلك اليوم ماذا عن؟
    Kutsal Efendimiz, Dalai Lama, sizinle görüşmek istiyor, Bay Harrer. Open Subtitles فخامة الدالاى لاما يود أن يقابلك.
    Patronunun köpek parkında buluşmak istemesi garip değil mi? Open Subtitles -أليس غريبا أن رئيسك يريد أن يقابلك في حديقة الكلاب؟
    Çünkü ona, onunla burada buluşmak istediğini söylediğin bir mesaj bıraktın. Ama sen dedin ki... Open Subtitles تسألينه أن يقابلك هنا - ... أعتقدت أنّك قلت -
    -Seninle bu gece buluşacak. Open Subtitles سوف يقابلك الليلة
    Seni sevdiğini sanıyor, ama gerçek senle henüz tanışmadı değil mi? Open Subtitles قد يعتقد أنه يحبك ولكنه لم يقابلك حتى الآن ، أليس كذلك ؟
    Atık adam, eğer ince jardin sizinle karşılaşmasaydı hala hayatta olabileceğini söylüyor. Open Subtitles رجل القمامة قال ذاك النحيف كان من الممكن أن يكون حياً لو لم يقابلك.
    Büyükelçi sizinle öğleden sonra 3:30'da görüşecek. Open Subtitles إن السفير سوف يقابلك اليوم في الساعة الثالثة والنصف ظهراً، إذا كان ذلك يناسبك
    Seninle tanışmadan evvel de öyleydi. Open Subtitles كان مقاتل رائع قبل ان يقابلك
    Bay Shaw, dışarıda sizi görmek isteyen bir bey var. Open Subtitles مستر شو هناك رجل فى الخارج يريد أن يقابلك
    Arkadaşın Bay Darby, kendisine istediği mali desteği sağlamam koşuluyla seninle bir daha görüşmeyeceğini kesin olarak kabul edebileceğini de söyledi mi? Open Subtitles قال قال لك صديقك السيد "داربي" ايضا انه لن يقابلك مجددا اذا اعطيته المال الكافي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more