Bazı haberleri var. Bizimle Primrose Tepesi'nde buluşacak. | Open Subtitles | أنه لدينا أخبار جديدة أنه يطلب أن يقابلنا عند تلة البروميز |
Robbie bizimle buluşacak, Rach. | Open Subtitles | روبي سوف يقابلنا في بوسطن |
Unutma Alpha, Jason'a ulaşmaya çalış ve bizimle kayalıklarda buluşmasını sağla. | Open Subtitles | ألفا, حاول الأتصال بجيسون وأجعله يقابلنا فى المعركة |
Komiseri ara. Bizimle burada buluşmasını söyle. Aradığımız kişi o. | Open Subtitles | اطلبي الكابتن ، اخبريه أن يقابلنا هنا إنها القاتلة |
Taggart'ı ara. Bizimle GD'de buluşsun. Biyo-giysisini getirsin. | Open Subtitles | أتصل بتاجرت , قل له أن يقابلنا في المبنى الرئيسي |
Partnerimi bizimle burada buluşması için çağırıyorum. Kolonlar? | Open Subtitles | سأطلب من شريكي أن يقابلنا هنا الأعمدة |
Yemek için bizimle buluşacaktı. Gecikeceğim diye telefon etti. | Open Subtitles | كان مفترضا أن يقابلنا على الغداء ثم اتصل و أخبرني انه سيتأخر |
Robbie bizimle buluşacak, Rach. | Open Subtitles | ( روبــي ) سوف يقابلنا يا ( رايـتـشــل ) |
Olsun. Pete de hoşlanmıyor ama yine de bizimle orada buluşacak. | Open Subtitles | لا بأس بهذا ، ف(بيت) كذلك أيضاً و لكنه سيحاول أن يقابلنا هناك |
Adrian bizimle orada mı buluşacak? | Open Subtitles | أدريان يقابلنا هناك؟ |
Bizimle buluşacak. | Open Subtitles | سوف يقابلنا |
Bizimle buluşacak. | Open Subtitles | سوف يقابلنا |
Parklar bölümünde Dunlop'u ara. Ona bizimle orada buluşmasını söyle. | Open Subtitles | اتصل بدنلوب في المتنزه اخبره بان يقابلنا هناك |
Tamam. Karnavalın dışındaki alanda bizimle buluşmasını söyle ona. | Open Subtitles | حسناً، اخبريه أن يقابلنا في الحقل الذي بخارج الكرنفال. |
Neden onu arayıp bizimle Francie'de buluşmasını söylemiyorsun? | Open Subtitles | حَسناً، لماذا لاتتصل به وتخبرُه ان يقابلنا في فانسي. |
Söyle arabasına binsin 20 dakika sonra bizimle benim evimde buluşsun. | Open Subtitles | أخبره أن يُحضر سيارته و يقابلنا هنا في منزلي خلال عشرين دقيقه |
Yardıma ihtiyacımız var. Bizimle yolda buluşsun. Kızı da getirsin. | Open Subtitles | نحتاج إلى المساعدة وأن يقابلنا في الطّريق. |
Sağlık birimi bizimle yolda buluşsun. | Open Subtitles | اجعل الفريق الطبي يقابلنا في الطريق |
Bizimle burada buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | ينبغي أن يقابلنا هنا |
- Kagame'nin bizimle burada buluşması lazım. | Open Subtitles | -كاجامي" يفترض أن يقابلنا هنا" |
İsimsiz şahıs bizimle üç saat önce buluşacaktı patron. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يقابلنا متصلنا المجهول قبل ثلاث ساعات أيتها الرئيسة. |
Guy, kahvaltıdan sonra orada bizimle buluşacaktı. | Open Subtitles | رجل من المفترض أن يقابلنا هناك بعد وجبة الإفطار. |
- Bizimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | -من المفترض ان يقابلنا هنا |