Ona benimle, acilen Lower kavşağında buluşmasını söyleyin. | Open Subtitles | اخبره ان يقابلنى فى المقاطعة السفلى حالا |
Craig'e benimle 3 dakika sonra burada buluşmasını söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك ان تخبر "جاك" ان يقابلنى هنا بعد 3 دقائق؟ |
- M'ye söyle, benimle Berlin'de buluşsun - Neden? | Open Subtitles | من الأفضل أن تخبر إم أن يقابلنى فى برلين لماذا ؟ |
Lynn McGill'le temasa geçin, benimle tutuklu odasında buluşsun. | Open Subtitles | إتصل بــ لين ميجيل أخبره أن يقابلنى فى الحجز |
Bana telefon edip Queens'teki 45. sokakta buluşmak istediğini bildirdi, sonra kapattı. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة بأنه يريد أن يقابلنى فى الشارع 45 فى كويين ثمّ، علّق |
Bir barda buluşmak istemiş. | Open Subtitles | لقد اراد أن يقابلنى فى بار ما. |
Evet, giderim görürüm, giderim görürüm. Kimse beni görmez. | Open Subtitles | نعم، أنا أذهب لمقابلتهم ولكن لا أحد يقابلنى |
20 dakika önce benimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يقابلنى هنا من 20 دقيقة مضت. |
Ayrıca bizi tanıştırabilir misin? | Open Subtitles | مارأيك؟ هل يمكنكِ جعله يقابلنى |
Craig'e benimle 3 dakika sonra burada buluşmasını söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك ان تخبر "جاك" ان يقابلنى هنا بعد 3 دقائق؟ |
Seymour'u arayın, benimle güzellik salonunda buluşmasını söyleyin. | Open Subtitles | اخبر سيمور ان يقابلنى فى القاعة الجميلة |
Bilirsin... aslında, ona sadece benimle 3' te buluşmasını söyler misin? | Open Subtitles | ... فى الحقيقة هل من الممكن أن تقول له أن يقابلنى الساعة الثالثة ؟ |
Aslında, sadece benimle 3'te buluşmasını söyler misin? | Open Subtitles | ... فى الحقيقة هل من الممكن أن تقول له أن يقابلنى الساعة الثالثة ؟ |
O yüzden Mark'ı aradım ve benimle burada buluşmasını istedim. | Open Subtitles | ولهذا اتصلت بـ(مارك) وطلبت منه ان يقابلنى هنا |
Kardeşin benimle sokağın karşısındaki park alanında buluşsun. | Open Subtitles | اجعل شقيقك يقابلنى فى الجراج عبر الشارع |
buluşmak istemiyor. | Open Subtitles | لا يريد أن يقابلنى |
David'in niçin benimle buluşmak istediğini şimdi anladım. | Open Subtitles | ماذا؟ الآن فهمت لماذا اراد (ديفيد) أن يقابلنى |
Evet, giderim görürüm, giderim görürüm. Kimse beni görmez. | Open Subtitles | نعم، أنا أذهب لمقابلتهم ولكن لا أحد يقابلنى |
Saat üçte benimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يقابلنى هنا الساعة الثالثة |
Bizi tanıştırabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنكِ جعله يقابلنى |