Yalan söylemeyecek ve işlemediği bir suçu itiraf etmeyecek. | Open Subtitles | وقال أنه لن يكذب ولن يعترف بذنب هو لم يقترفه |
Tanımadığı bir adamı öldürdüğü düşünüldüğü için işlemediği bir suçtan hapishanede yatan oydu. | Open Subtitles | ... زُج به في السجن لذنبٍ لم يقترفه لقتله لرجل لا يعرفه حتى |
Bunu zaten bildiğini biliyorum ama Sam senin için ne yapmış olursa olsun bu, şu an yaptığı şeyi doğru kılmaz. | Open Subtitles | انصت، أعلم أنك تعرف هذا أيًا كان ما فعله لأجلك (سام) فلا يبرر ما يقترفه الآن |
Bunu zaten bildiğini biliyorum ama Sam senin için ne yapmış olursa olsun bu, şu an yaptığı şeyi doğru kılmaz. | Open Subtitles | انصت، أعلم أنك تعرف هذا أيًا كان ما فعله لأجلك (سام) فلا يبرر ما يقترفه الآن |