"يقتلوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • öldürmek
        
    • öldürmeden
        
    • öldürmediler
        
    • öldürmeye
        
    • öldürecekler
        
    • öldürürler
        
    • öldürmedi
        
    • öldürmelerine
        
    • öldürmeleri
        
    • öldürmelerini
        
    • öldürmezler
        
    • öldüremezler
        
    • öldürmemişler
        
    • öldürüp
        
    • öldüren
        
    Erkekler aldatmak, hükmetmek ve öldürmek dışında hiçbir şey öğrenemezler. Open Subtitles الرجال يمكن أَن يتعلموا فقط كيف يخدعوا و يسيطروا و يقتلوا
    Belki anlamadınız ama sadece bu çocuğa aşık olduğu için genç bir kızı öldürmek üzereler! Open Subtitles ربّما أنتم الرجال لا تفهمون هذا لكنهم يوشكون أن يقتلوا بنت مراهقة ببساطة لأنها وقعت في حبّ هذا الولد
    Çünkü kendilerini öldürmeden önce kendilerini oldukları gibi kabul etmek zorundaydılar. TED لأنهم شعروا بأنهم اضطروا إلى تأكيد أنفسهم قبل أن يقتلوا أنفسهم
    Yine de, merak ediyorum... niye o serseriyi oracıkta öldürmediler. Open Subtitles رغم أنني كنت أتعجب عن السبب في أنهم لم يقتلوا الوغد على الفور
    {\cH4411FF}Bizimle dövüşmeye, bizi öldürmeye ya da kaybedip ölmeye geldiler! {\cH4411FF}Hepsi bu! Open Subtitles إنهم أتوا هنا حتى يقتلوا ، ويذبّحوا ، وحتى يُرسلوا إلى قبورهم
    Şatoya girip verilen zamanda, mümkün olduğunca çok subay öldürecekler. Open Subtitles يقتحموا القلعة , يقتلوا أكبر عدد من الضباط الكبار بقدر المستطاع فى الوقت المحد
    - Hey bakın, eğer çoğunluğu sağlarlarsa her ikisini de öldürürler. Open Subtitles ‫يا شباب لو حصلو ‫علي الأغلبية في جانبهم سوف يقتلوا ‫الأثنين
    Aslında kendimi kötü hissediyorum. John Lennon'ı onlar öldürmedi, değil mi? Open Subtitles لدي شعور سيء هم لم يقتلوا جون لينون ، أليس كذلك؟
    Bu süre zarfında, daha fazla insan öldürmelerine izin vermem. Open Subtitles و في هذه الأثناء، لن أدعهم يقتلوا المزيدَ من الناس.
    Eğer gerçekten birbirlerini öldürmek isterlerse, silaha ihtiyaçları yok. Open Subtitles لو اردوا حقا أن يقتلوا بعضهم البعض ليسوا بحاجة إلى أسلحة لفعل ذلك.
    Ama bir sorun var. İşleri bitince, hayvanı öldürmek zorunda kalırlar çünkü acının verdiği kasılma o kadar güçlüdür ki, onları dışarı bırakmaz. Open Subtitles لكن هناك مشكلة صغيرة ، عندما يفعلونها يجب أن يقتلوا الحيوان ، لأنه يعاني من إنكماش قوي جدا بحيث لا يتركهم يخرجون
    Bir boğayı öldürmek için bir gün harcayan vaqueros gördüm. Open Subtitles أتصور أن المنتصرين يقضون اليوم بطوله لمجرد أن يقتلوا ثورا واحدا
    Kendini öldürmeden önce yatağını yapan kaç intihar vakası biliyorsun? Open Subtitles كم عدد المنتحرين الذين يعدون فراشهم قبل أن يقتلوا أنفسهم؟
    Shellie'nın evinde oldukça kötüydüler ama kimseyi öldürmediler. Open Subtitles كانو أشرار جدا في بيت شيلي لكنهم لم يقتلوا احد
    Öldürme teklifleriyle, polisi beklemeye aldım, ve o kaçınılmaz sabah çocuğu öldürmeye geldiler. TED في عروضهم للقتل، جعلت الشرطة على أهبة الاستعداد، و جاءوا في ذلك الصباح المصيري ليأتوا و يقتلوا الطفل.
    Stadyumda buluşuyorlar, bir polisi öldürecekler, kısasa kısas. Open Subtitles سيلتقوا فى الاستاد يريدون أن يقتلوا شرطيا العين بالعين
    Bu yüzden çalarlar, bu yüzden uyuşturucu satarlar bu yüzden öldürürler. Open Subtitles أنفسهم لهذا السبب يسرقوا لهذا السبب يتاجروا بالمخدرات لهذا السبب يقتلوا
    Bileşim 1, 3, 4, 6, 8, 9, 10 11, 14, 16, 18, virüsü öldürmedi. Open Subtitles التراكيب 1 , 3 , 4 , 6 , 8 , 9, 10 , 11 رقم 14 , 16 , 18 لم يقتلوا الفيروس
    Şu anda, birbirlerini veya başka birini öldürmelerine engel olmaya çalışıyorum. Open Subtitles ، الأن أنا أحاول بأن أمنعُهم من أن يقتلوا بعضهم البعض
    Gün gibi ortada, çocuğu öldürmeleri gerekmiyordu. Open Subtitles هذا واضح كالنهار ما وجب أن يقتلوا الغلام
    Adamlarıma sesimi duymazlarsa anneni öldürmelerini söyledim. Open Subtitles قلتُ لرجالي أن يقتلوا أمّكَ إذا لم يسمعوا خبراً منّي
    - Evet. Yani, bir çeşit kaza olmuş olmalı. Yani küçük çocuklar kardeşlerini öldürmezler. Open Subtitles لا بد أنها كانت حادثة أعني إن الأولاد لا يقتلوا شقيقاتهن دون سبب
    Bir sakatı öldüremezler, değil mi? Open Subtitles لن يقتلوا القعيد أبداً ، أليس كذلك؟
    Ama görünüyor ki yeterince öldürmemişler. Open Subtitles لكن يبدو أنهم لم يقتلوا عددا كافيا منا
    - Ama Fielding kimsenin bir gardiyanı öldürüp öylece çekip gidemeyeceği bilinsin istiyor. Open Subtitles لكن فيلدنج لا يريد بان الناس يعتقدون بانهم يمكن أن يقتلوا السجانين ويفلتون منها.
    Onları öldüren benim suçum, kendi kusurları değil! Open Subtitles فمع تفاهتي فهم لم يقتلوا لجريمة ارتكبوها لقد قتلوا جميعاً بسببي بسبب ما فعلته انا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more