"يقصدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • demek istediklerini
        
    • niyetleri
        
    • kastediyor
        
    • gidiyorlar
        
    • istiyorlar
        
    • kastetmişler
        
    • kastettikleri
        
    • kastetmişlerdir
        
    Dediklerini her zaman anlayamıyordum, ama ne demek istediklerini biliyordum. Open Subtitles أنا لم أفهم لغتهم, ولكنى عرفت ما يقصدون
    Riskle ilgili karar verdiklerinde yargıçların niyetleri çok iyi olsa da kararları objektif vermiyorlar. TED إن القضاة يقصدون خيراً عندما يتخذون هذه القرارات بشأن الخطورة، لكنهم يتخذونها بشكل شخصي.
    Sence kabı mı kastediyor yoksa bizim de... dönmemiz gerekiyor mu? Open Subtitles أتظنّهم يقصدون الإناء أمْ علينا أنْ ندور نحن؟
    Kısa yaz yağmurlarının taze otlaklar çıkaracağı vadilere doğru gidiyorlar. Open Subtitles ،إنهم يقصدون الوديان حيث تُنبت زخات أمطار الصيف مراعٍ جديدة
    Bob, yeşil dediklerinde aslında çevre açısından güvenli demek istiyorlar. Open Subtitles حَسنًا، (بوب) عندما يقولون "أخضر"، يقصدون في الحقيقة بيئة آمنة.
    Profesörü mü kastetmişler? Open Subtitles هل يقصدون البروفيسور ؟
    Rapçilerin, "kadınlara buz yağdırmak"tan kastettikleri bu değil. Open Subtitles عندما يتباهى مغني الراب بالاستحمام مع السيدات بالثلج أنهم يقصدون شيءٌ آخر
    George kayıp derken belki başka birşeyi kastetmişlerdir. Open Subtitles عندما قالوا أن (جورج) مفقود، ربما يقصدون شيء آخر.
    Şimdi ne demek istediklerini anlıyorum. Open Subtitles الآن أعرف ماذا يقصدون
    - Şimdi ne demek istediklerini anlıyorum. Open Subtitles "الان أعرف ما يقصدون.
    Bu yüzden, ulusun kalkınması ve diğer tüm hareketleri niyetleri iyi ve halkın yararına dahi olsa, bir avuç adamın ellerindedir. Open Subtitles الذين حتى و إن كانوا أمناءاً و يقصدون المصلحة العامة
    Emin ol, kimseye de koklatmaya niyetleri yok. Open Subtitles يمكن المراهنة بحياتك أنهم يقصدون إبقائه
    Suyun altını mı kastediyor? Open Subtitles هل يقصدون الغطس تحت الماء؟
    Konuklar dediğinde, halkı mı kastediyor? Open Subtitles بقولهم "ضيوف" فهل يقصدون أناساً ؟
    Sonra gizlenmek için nilüfer yataklarına gidiyorlar. Open Subtitles ثم يقصدون أسرّة أوراق زهرة اللوتس للإحتماء
    Çıplak kayaların olduğu bölgelere gidiyorlar. Open Subtitles إنهم يقصدون مناطقاً من صخورٍ جرداء،
    - Beni öldürmek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يقصدون قتلي.
    Öyle komik adamlar ki. Benim küçük katırım Pepe'yi kastetmişler. Open Subtitles إنهم يقصدون بغلتى الصغيرة، (بيبى).
    Kurucularımız bize cumhuriyet dediklerini verdiler, ama kastettikleri cumhuriyet, temsili demokrasiydi, ve temsili demokrasiden kastettikleri de bir hükümetin, Madison'un Federalist 52'de dediği gibi, bir dalı olacak ki sadece insanlara bağlı olacak. TED المؤسسين تركوا لنا ما سموه جمهورية, ولكن بجمهورية كانوا يقصدون ديمقراطية تمثيلية, و بديمقراطية تمثيلية كانوا يقصدون حكومة, كما وضعه ماديسون في 52 الفيدرالية، جهاز الحكومة سيكون معتمدا على الشعب فقط.
    Belki de George'un kayıp olduğunu söylediklerinde başka bir şey kastetmişlerdir. Open Subtitles عندما قالوا أن (جورج) مفقود... ربما كانوا يقصدون شيئاً آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more