"يقظين" - Translation from Arabic to Turkish

    • tetikte
        
    • dikkatli
        
    • uyanık
        
    • dört açın
        
    • olun
        
    • gözlerini dört açıyorlar
        
    Bebeklerinin uyuması için palmiye ağaçlarının altında bir parça gölge buldular, kendileriyse tetikte kalarak uyukladılar. TED لقد وجدوا مكانًا به ظل تحت النخيل حيث يمكن لأطفالهم النوم، بينما يغفون ولكن يظلون يقظين.
    Yanlış bilgilendirmeye karşı gerçekleri savunmak adına tetikte olmalıyız. TED علينا أن نكون يقظين في الدفاع عن الحقيقة ضد المعلومات المغلوطة.
    Hayret verici zafere rağmen, bazı kişiler tetikte kalmamız için bizi uyarıyor. Open Subtitles وعلى الرغم من هذا الانتصار المذهل، يحذر البعض أن يجب أن نظل يقظين.
    Bu yüzden daha dikkatli olmalıyız. dikkatli olun, çalışmaya devam edin. İşe gidin, zaman tıkaçlarınızı takın. Open Subtitles ابقوا يقظين واستمروا في الظهور ، اذهبوا إلى العمل وابقوا حتى نهاية الوقت ، افعلوا ما يُتوقع منكم أن تعملوه
    Ülke içinde ve dışında dikkatli olmamız gerek ve olacağız. Open Subtitles يجب علينا أن نبقى يقظين فى الداخل و الخارج.
    Temposunu da biraz hareketlendir. İnsanlar uyanık kalmalı. Open Subtitles أجل , و زيدي سرعة الإيقاع فنحن بحاجة لإبقاء الناس يقظين
    Hepiniz tetikte olun. Tamam mı? Open Subtitles أريدكم أن تكونوا يقظين تماماً وتتجهّزوا، مفهوم؟
    İşaretimle harekete geçmeye hazır olun ve tetikte kalın. Open Subtitles استعدّوا للتحرّك عند إشارتي و ابقوا يقظين.
    Önümüzdeki birkaç gün için belki de daha tetikte olmalıyız. Open Subtitles فقط للأيّام القليلة القادمة، ربّما علينا أن نكون يقظين.
    Hayır, onlar şahsınız için tehlike arz edecek en ufak şey için tetikte olmalılar. Open Subtitles لا, يجب أن يبقوا يقظين دائما إلى أدنى تلميح من خطر على شخصكم.
    Bize karşı olan tehlikeleri tanımak ve ortadan kaldırmak için tetikte olmak bizim, hepimizin görevidir. Open Subtitles الأمر عائد إلينا، لكل واحد منا، لنبقى يقظين ومعزولين عن أيّ تهديد يجرى ضدنا
    Uzay yolculukları tehlikelidir. tetikte olmalı ve dikkatleri dağılmamalıdır. Open Subtitles السفر في الفضاء خطير، يجب أن يظلوا يقظين وغير مشتّتين
    Ülke içinde ve dışında dikkatli olmamız gerek ve olacağız. Open Subtitles يجب علينا أن نبقى يقظين فى الداخل و الخارج.
    Ülke içinde ve dışında dikkatli olmamız gerek ve olacağız. Open Subtitles يجب علينا أن نبقى يقظين فى الداخل و الخارج.
    Diğer bir deyişle gözükmeyin, dikkatli hareket edin, dikkat çekmeyin. Open Subtitles ،بكلمة أخرى، ابقوا يقظين هادئين، وبعيداً عن الأنظار
    Millet, burada birkaç ceset var. dikkatli olun. Open Subtitles حسنا يا رفاق , لدينا بعض الجثث هنا ابقوا يقظين
    dikkatli olun. Sizden birini daha kaybetmeye niyetim yok. Open Subtitles إبقوا يقظين أنا لا أريد أن أفقد المزيد منكم
    En sevdiğimiz şeyleri kaybetmek istemiyorsak, dikkatli olmalıyız. Open Subtitles يجب ان نبقى يقظين إذا لم نكن نريد الخسارة الشيء الذي نعتز به للغاية
    Ve sonra eve koşar, çocukları yatağa yatırı ve tüm gece nasıl bir akşam geçirdiğimizle ilgili gülerek uyanık kalırdık. Open Subtitles ثم كنا نعود للمنزل , نضع الطفلين في فراشهما و نبقى يقظين طوال الليل نضحك على ما حدث
    Evet. Tam da neden uyanık kalmamız gerektiğini, Open Subtitles صحيح ولهذا السبب بالتحديد ،إننا بحاجة أن نبقى يقظين
    Gözünüzü dört açın, dostlarım! Surtur'un kılıcı gelip bizi bulmayacak. Open Subtitles كونوا يقظين يا أصدقائي لأن سيف (سيرتر) لن يبحث عنا.
    Hafta sonundan kaldıkları için pazartesi harici her gün gözlerini dört açıyorlar. Open Subtitles هم دائما يقظين الا يوم الاثنين يكونون مرهقين من الأجازه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more