| Yani eğer seni endişelendiren şey evlilikse kaçabilirsin. | Open Subtitles | قد يكون لدي شيء أتنرفز بشأنه. حسنا... لو كان الزفاف هو ما يقلقكِ حقًا... |
| Sizi endişelendiren nedir Majesteleri? | Open Subtitles | ماذا يقلقكِ ، سموكِ؟ |
| Kötü gittiğim konusunda endişeleniyorsun. | Open Subtitles | يقلقكِ أن هذا يعني أن حالتي تزداد سوءاً لم أقل هذا |
| Niye endişeleniyorsun ki? | Open Subtitles | ما الذي يقلقكِ على أية حال؟ |
| Bu seni de endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | و ما هي أسماء شخصيّاتهم الخياليّة ألا يقلقكِ هذا؟ |
| Artık sistemine erişememek seni endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يقلقكِ أننا ليس لدينا ولووج لبرمجته؟ |
| Eğer Endişelendiğin şey buysa ben bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أبصق داخلها إذا كان هذا ما يقلقكِ. |
| Artık sistemine erişememek seni endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يقلقكِ أننا ليس لدينا ولووج لبرمجته؟ |
| Angry Birds güncellemesi fiyatına et ve sandalye almak seni de endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يقلقكِ أنك حصلت على اللحم والأثات بثمن لعبة "طيور غاضبة"؟ |
| Bu seni endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يقلقكِ أمر كهذا؟ |
| Endişelendiğin buysa, buraya James Gordon için gelmedim. | Open Subtitles | لم أعود لأجل (جيم غوردن) إن كان هذا ما يقلقكِ |