| Cidden üzgünüm, tamamen unutmuşum beni bir arkadaşım alacaktı bu akşam. | Open Subtitles | أنا آسفة حقا، لقد نسيت تماما أن هناك صديق يقلني هذه الليلة |
| Mark beni bir saat önce havaalanından alacaktı. | Open Subtitles | مارك) كان يجب أن يقلني من المطار منذ ساعة) |
| Güya birisi beni alışveriş merkezinden alacaktı. | Open Subtitles | من المفترض ان أحداً يقلني من المول . |
| Patronum beni eve götürsün diye Evan'ı aramak zorunda kalmış. | Open Subtitles | مديرتي كان عليها ان تتصل بـ (ايفان) كي يقلني الى البيت |
| Söyle şoföre beni eve götürsün. | Open Subtitles | -أخبر السائق أن يقلني للمنزل |
| Yani bazı testler için baban beni perşembe sabahı Ann Arbor'a götürecek. | Open Subtitles | سوف يقلني والدك إلى العيادة يوم الثلاثاء صباحاً لإجراء الفحوصات |
| Oralarda beni götürecek birilerini bulacağıma eminim | Open Subtitles | أنا متأكد بأني سأجد من يقلني هناك |
| Şoföre söyle beni eve geri götürsün. | Open Subtitles | -أخبر السائق أن يقلني للمنزل ! |
| Uçağım 5'de kalkıyor ve .sanırım bir gecikme olacak, o yüzden beni doğruca hastaneye götürecek birini ayarlayacağım. | Open Subtitles | سأجد من يقلني إللى المستشفى مباشرة |
| Zaten götürecek biri var. | Open Subtitles | انا لدي من يقلني بالفعل |