| Onunla karısı hakkında konuşmaya çalıştım ama bir şey söylemedi. | Open Subtitles | اعني, حاولت التحدث معه عن زوجته ولكنه لم يقل شيئاً |
| Aman Tanrım. Olumlu bir şey söylemedi mi? | Open Subtitles | رباه، ألم يقل شيئاً إيجابياً على الاطلاق؟ |
| Bana bir şey söylemedi. Kano'nun nerede saklandığını biliyor. | Open Subtitles | نعم ، ولكن لم يقل شيئاً أنه يعرف أين يختبئ كاينو |
| Buradaki bu eleman var ya benim için üç yıl hapis yattı ve tek kelime etmedi. | Open Subtitles | امضى ثلاث سنوات في السجن لأجلي ولم يقل شيئاً |
| Siyah şapkalı bir şey demedi... Öylece silahını çıkardı ve bam! | Open Subtitles | .صاحب القبعة السوداء لم يقل شيئاً .أخرج فحسب سلاحه وأطلق النار |
| En yakın arkadaşıma bir fahişe olduğumu söyledim. Hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | أخبرتُ صديقي الحميم إنّي عاهرة" "ولَم يقل شيئاً |
| Eminim ki, dizel doldurmaya başladıktan sonra hatasını fark etti ve tek bir kelime bile etmedi geri zekalı. | Open Subtitles | أراهن أنه بدأ بوضع الديزل أولاً وعندما أدرك ذلك لم يقل شيئاً |
| Yani George hiçbir şey söylememiş. | Open Subtitles | هذا رائع , صحيح؟ هذا يعني أن (جورج) لم يقل شيئاً |
| Benim erkek arkadaşıma hiç iyi bir şey söylememesi dışında çok güzel. | Open Subtitles | هذا رائع، بما أنه لم يقل شيئاً كهذا لصديقي |
| Neden hiç birşey söylemiyor, acele etmesi gerek yoksa şüphelenecek. | Open Subtitles | لماذا لم يقل شيئاً ، عليه أن يسرع وإلا ستشك بالأمر؟ |
| Aslında bir şey söylemedi sadece kaşıyla o hareketi yaptı. | Open Subtitles | لم يقل شيئاً في الواقع، بل حرّك حاجبايه كعادته |
| Ağzı dolu olduğundan, savaşçı hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | المحارب لم يقل شيئاً لأن فمه كان مليئاً بالطعام |
| Gökyüzü parlayıp durduğu için böyle. Bunun olacağını biliyordu ve hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | إنّها في هذه الحال لأنّ السماء لا تنفكّ تضيئ، وعلم بوقوع هذا ولم يقل شيئاً |
| Ama annenin davasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi, değil mi? | Open Subtitles | ولكنّه لم يقل شيئاً عن قضيّة والدتكِ، صحيح؟ |
| Sorunun ne olduğunu biliyorum. Bunun hakkında bir şey söylemedi, değil mi? | Open Subtitles | أعلم ماهيّة المشكلة، لم يقل شيئاً عنها، أليس كذلك؟ |
| Renee direğe çarptıktan sonra tüm aile hastanede olduğu için hiçbirinize bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل شيئاً لأن العائلة كلها كانت في المستشفى بعد إصطدامها بالعامود |
| Babamın tek kelime etmeden çekip gitmesinin sebebi beş sene önce, sekiz yaşındaki bir çocuğu yakalamaman mı sence? | Open Subtitles | هل تعتقد أن ابي لم يقل شيئاً عندما ذهب بأعتراضك فتى في الثامنة قبل خمس سنوات ؟ |
| Babamın tek kelime etmeden çekip gitmesinin sebebi beş sene önce, sekiz yaşındaki bir çocuğu yakalamaman mı sence? | Open Subtitles | هل تعتقد أن ابي لم يقل شيئاً عندما ذهب بأعتراضك فتى في الثامنة قبل خمس سنوات ؟ |
| tek kelime etmedi. | Open Subtitles | أوروبياً مخيفاً . . لا يقل شيئاً |
| bir şey demedi ama kardeşinin sürgün edilmesinden dolayı üzgün olduğu belli. | Open Subtitles | لم يقل شيئاً لكن من الواضح انهُ مستاءٌ بشأن نفيِ اختهِ |
| Dostun bir şey demedi. | Open Subtitles | صديقي لم يقل شيئاً. |
| Yusuf, önü sıra uzanan karanlığı görse de bize Hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | لو أنّ (يوسف) رأى الظُلمة التي تنتظره فلن يقل شيئاً حيالها لنا |
| O tek bir kelime etmedi. | Open Subtitles | أوه، إنّه لم يقل شيئاً. |
| Hayır, küvet hakkında bir şey söylememiş. | Open Subtitles | مم... لا، لم يقل شيئاً عن الحوض |
| Strange'ın bir şey söylememesi garip. | Open Subtitles | من الغريب أن (سترينغ) لم يقل شيئاً |
| Neden hiç birşey söylemiyor, acele etmesi gerek yoksa şüphelenecek. | Open Subtitles | لماذا لم يقل شيئاً ، عليه أن يسرع وإلا ستشك بالأمر؟ |
| Bana da bir şey söylememişti. | Open Subtitles | أجل ،لم يقل شيئاً لى |