Bu kitap, zincirlerinden kurtulup özgürlüğe kavuşmanda sana rehberlik edecek. | Open Subtitles | هذا الكتاب سوف يقودك من خلال أبواب السجن إلى الحرية |
Seni tek bir yöne götürebilir düşündüğün konuda seni aptallaştırabilir. | Open Subtitles | إنه يقودك إلى اتجاه ما، ويوهمكِ أنكِ تدركين ما يجري. |
Tüm ihtiyacın müzik. Dansın nelere yol açacağını gör | Open Subtitles | الموسيقى هى كل مايحتجونه أنظرى كيف يقودك الرقص |
Gecenin bir yarısı sizi tümüyle çılgına çeviren kulaklarınızdaki o berbat vızıldama sesi? | TED | هذا الصوت المزعج الذى يحيط بأذنيك طوال الليل و الذى يقودك للجنون المطبق؟ |
Bu, seni hatırlamak istediğin konuma geri götürür. | TED | وذلك يقودك رجوعا إلى المكان الذي تريد تذكره. |
Sürekli söyleyip durduğu şey ise; "Önsezilerini takip et, gör bak seni nereye götürüyor." | Open Subtitles | وأحد الأشياء التي يكررها لي مؤخراً هو إتباع حدسك، وأين يقودك. |
Diane'le ilgili seni huzura götürecek yolu biliyorsun ama... ..bunu reddediyorsun. | Open Subtitles | جسناً - أنت تعرف المسار الذي يقودك للسلام معها ورفضته - |
Fakat sanat acılarını dindirmez, aksine seni uyuşturucuya yönlendirir. | Open Subtitles | لكن الفن لا يخدم بؤسك في شئ مما يقودك للمخدرات |
Böyle bir şey insanı etkiliyor. | Open Subtitles | وبعدها ، من الذي في الثلاجة ؟ حقاً ، هذا يقودك إلى شئ كهذا |
Görüyorsun, Timmy, bunun seni yönetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | تيمى لا يمكنك أن تدع هذا يقودك طوال الوقت |
Cehennem Kapılarına seni götürecektir. | Open Subtitles | سوف يقودك إلى بوابات الجحيم. |
Belki de Pazarların birinde seninle Savannah'ı bütün azizlere rehberlik eder. | Open Subtitles | حسنا ، ربما انه سوف يقودك الى جميع القديسين مع سافانا في أحدى ايام الاحد |
Daha önce güreşte görmediğimiz büyüklükte bir derecede sana rehberlik etmesinin. | Open Subtitles | يقودك إلى مستويات مشهورة في المصارعة لم نراها من قبل |
Çocuk seni adama götürebilir. | Open Subtitles | قد يقودك الفتى إلى الرجل. |
Bir mayın tarlasına götürebilir. | Open Subtitles | قد يقودك عبر حقل ألغام |
Bu yol karanlığa doğru gidiyor Mike. | Open Subtitles | لكن ذلك الهراء يقودك الى طريق مظلم و زلق , مايك. |
Ya sizi şu burundaki yarların denize doğru sarkan o korkunç tepesine götürüp orada birden bire biçim değiştirerek müthiş bir şey oluverirse aklınızı kaybeder çıldırabilirsiniz ? | Open Subtitles | ما هو المخيف في قمة ابوة وعيون الخنفساء تحق في البحر مما يقلل من سلطتك و يقودك للجنون |
Ama eğer beklersen bir fare seni her zaman deliğine götürür. | Open Subtitles | إذا واجهته الٓان فلن يعطيك شيئاً لكن إذا انتظرت يقودك الجرذ إلى جحره دائماً |
sezgilerin genellikleri cestlere götürüyor. | Open Subtitles | إنّ شعورك يقودك عادةً لإيجاد جثث. |
Merdivenler, sizi kalorifer dairesinin altındaki kata götürecek. | Open Subtitles | هناك سُلمٌ يقودك لغرفة التدفئه من الأسفل. |
Seni her zaman ya şizofreniye ya da uçta bir şeye yönlendirir. | Open Subtitles | إمّا يقودك ذلك للفصام أو مرضٍ عُضال. |
Yalnızlık çok boktan bir şey. İnsanı deli tiplere dönüştürüyor. | Open Subtitles | أن تكون عازباً هو أمر مقرف إنه يقودك لتكون شخص مجنون |
Fakat bazen kalbinin seni yönetmesine izin vermelisin olmaman gereken yerde olduğunu bildiğin halde. | Open Subtitles | ولكن فى بعض الأحيان يجب أن تدع قلبك يقودك حتى لو ذهب بك إلى مكان تعلم أنه من غير المفترض أن تكون به |
Seni oraya götürecektir. | Open Subtitles | سوف يقودك لهناك |