"يقولونه" - Translation from Arabic to Turkish

• derler
• diyorlar
• dediklerini
• dedikleri
• Söyledikleri
• söylüyorlar
• söylerler
• der
• söylediği
• derlerse
• söylenenler
• dediler
• diyor
• söylediğini
• diyorlarsa

Elleri ve ayakları büyük olan erkekler için ne derler bilirsin.
ولكن تعلم ما الذي يقولونه عن الذين يملكون يد وقدم كبيرة

Kötü bir kayıp oldu, Edgar, ama ne derler bilirsin.
خسارة قوية إدغار و لكن أتعرف ما يقولونه يا بني

Yani bizim zamanımız, bizim sıramız diyorlar. Bu, bizim geleceğimiz.
إذاً ما يقولونه هو، إنه وقتنا، إنه دورنا، إنه مستقبلنا.

- Öyle diyorlar. - O zaman yapacaklar, değil mi?
ـ هذا ما يقولونه ـ إذاً هذا ما سيفعلونه، صحيح؟

Ne dediklerini duyabiliyorum ve ayaklarını görebiliyorum.
أستطيع أن أسمع ما يقولونه وأستطيع أن أرى أقدامهم.

Ve dedikleri doğruymuş: Başarı en iyi intikamdır.
وصحيح ما يقولونه: النجاح هو أفضل انتقام.

Böylece, insanların bana kanserin sebebi, kaynakları ve hatta neden olduğun kişi olduğun hakkında Söyledikleri bana mantıklı gelmedi.
لذا، ما كان الناس يقولونه لي حول سبب السرطان، ومصادره أو، لتلك المسألة، لماذا أنت من أنت، لم يكن له معنى.

Meksikalılar Pasifik hakkında ne derler biliyor musun?
أتعلم ما يقولونه المكسيك عن المحيط الهادى

Kadınlar ve balıklar için ne derler bilirsin.
تعرف ما يقولونه عن النساء وسيارات العربة , صحيح ؟

Ne derler bilirsiniz. İlk seferinde başaramazsan...
وتعرفين ما يقولونه إذا لم تنجح في أول مرة

Dünya'daki işçilik kalitesi için ne derler bilirsin.
فأنت تعرف ما يقولونه عن سوء العمالة البشرية

Soyunma odasında böyle diyorlar değil mi ? İlgisi bile yok.
ذلك ما يقولونه فى غرفة الفرقة اليس كذلك؟

Ama düzelecek. En azından öyle diyorlar.
و لكنها ستصبح بخير على الاقل هذا ما يقولونه

Bak sana ne diyeceğim, United'ın adı için şöyle diyorlar.
وأتعلم, هذا ما كانوا يقولونه علي اليونايتد

Ne dediklerini ve ne yaptıklarını bilmek için bazı yöntemlerimiz var.
لدينا أساليبنا لمعرفة ما يقولونه وما يفكرون فيه

Oryantal erotizm, deneyimlerime dayanarak söylüyorum dedikleri gibi bir şey değil.
الشبق الشرقيّ، بناء على تجربتي الصغيرة, لا شيء مقارنة بما كانوا يقولونه عنها.

Onlar iyi insanlar ama Söyledikleri yanlış.
نحبهم. نعلم أنهم أشخاص جيدون، ولكن ما يقولونه خاطئ.

Şimdi de bana sadece beklememi ve en iyisini umut etmemi söylüyorlar.
والشيء الوحيد الذي يقولونه لي الآن هو أن علي الانتظار وتمني الأفضل.

Ne olduğunu anlamadıkları zaman hep bunu söylerler.
هذا ما يقولونه دائماً عندما لا يعرفون صلب المشكلة

Herkes böyle der tabii. Bence suratına kesin bir şey çarptılar.
هذا ما يقولونه جميعاً اراهنك انهم ضربوه بقوة

Onların sana söylediği her şeyi yapmak zorunda değilsin.
تعرف، ليس عليك أن تفعل دائماً ما يقولونه لك

Ne derlerse desinler, biz fakir rahipler bunları önemsemiyoruz.
هذا ما يقولونه, لكن نحن الكهنة المساكين لا يُعتمد علينا.

Annem hakkında söylenenler doğru mu?
فأعتقد أنهم نفذوا تهديدهم. هل هذا صحيح؟ ما يقولونه عن أمي

Nasıllar, ne dediler... şefkatli olup olmadıkları, özel isteklerde bulunup bulunmadıkları, vücutlarının nasıl olduğu, özellikle de aletlerinin.
كيف كانوا و ما الذي كانوا يقولونه و فيما لو كانوا ودودين و محبين أو ان كانت لديهم أية رغبات خاصة

Köpek Balığı Katili Oscar insanlar bana böyle diyor.
انا هو قاتل القرش أوسكار قاتل القرش هذا الذي يقولونه بالحقيقه

- Beni arkamdan vuranların mahkemede neler söylediğini bilmediğimi sanma.
وهل تظن أننى لا أعلم مالذى يقولونه فىالبلاطمن وراءظهرىعنى.

Bu kadını evimden attırmak üzereyim. Bize voulez-vous coucher avec moi ce soir ayağı çekiyorlar. Fransızca her ne diyorlarsa benim hakkımda konuşuyorlar.
انا على وشك أن ارمي هذه المرأة من منزلي لا أهتم بما يقولونه بالفرنسية فأنا أعرف أنهم يتكلمون عني