| Güvenlik gece yarısından beri burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الحارس يقول أنك كنت هنا إلى ما بعد منتصف الليل في الليلة الماضية |
| Senin bu operasyonun kalbi olduğunu söyledi. Küçük kirli bir sır. | Open Subtitles | يقول أنك كنت حجر الزاوية فى هذا المشروع السرى الدنئ |
| Terfii reddeden ilk insanın sen olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أنك أول شخص على الإطلاق الذي يرفض ترقية |
| Senin bugüne kadar onunla çalışan en iyi balık paketleyicisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا زال يتحدث عنك يقول أنك أفضل جامع براميل لديه |
| Size bakınca kaçamak cevaplar verdiğinize yemin edebilirim ama makina sizin temiz olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | الناظر إليك سيظن إنك تراوغ لكن الجهاز يقول أنك صادق |
| Bill hep senin tanıdığı en iyi keskin silah kullanana kadınlardan bir olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | بيل كان دوماً يقول أنك أفضل فتاة رآها تستخدم أسلحة الطعن |
| -Kurbanı tanıdığını ve portre çekimi ayarladığını söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد يقول أنك تعرفين الضحية ورتبت لها جلسات تصوير |
| Böylece, eve gelip beni ve annemi daha çok görebilirsin ayrıca, Q'nun dediğine göre şutör garda ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | بتلك الطريقة، تستطيع أن تأتي للمنزل كثيرا لتراني أنا و أمي إضافة إلى ان كيــو يقول أنك تحتاج إلى حارس رمي كيــو، هاه؟ |
| Frank Holland, dersin için olan bir makalede fikir hırsızlığı yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | فرانك هولند يقول أنك سرقت مقال من أجل فصله |
| Sana iyi haberim var. Doktor çok iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الخبر السار أن الطبيب يقول أنك تبلي بلاء حسناً |
| Jack, seninkinin büyük olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جاك يقول أنك تمتلك قضيب كبير و عظيم. |
| Morris, petrol platformunda görüşe ihtiyacınız olduğunu söyledi? | Open Subtitles | موريس يقول أنك تريد رؤية لتلك المحطة ؟ |
| Tamamen farklı biri gibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | . يقول أنك أصبحت شخصاً مختلفاً تماماً |
| Okulda çok iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنك تبلي بلاءاً رائعاً بالمدرسة. |
| - Bir daha söyle, dostum. - Bir geri zekalı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ــ والذي يكون ماذا يا صاح ــ يقول أنك أحمق |
| Dosyan senin operasyonun beyni olduğunu söylüyor. İfade etmem gerekir ki, etkilendim. | Open Subtitles | ملفك يقول أنك العقل المدبر في هذه العملية ويجب أن أعترف بأنني معجب بذلك |
| Baykuşçuk, şuradaki, onun kardeşi olduğunu söylüyor. Ona katılmak ister misin? | Open Subtitles | أيها الصغير، إنه يقول أنك شقيقه أتود أن تلحق به؟ |
| Size bakınca kaçamak cevaplar verdiğinize yemin edebilirim ama makina sizin temiz olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | الناظر إليك سيظن إنك تراوغ لكن الجهاز يقول أنك صادق |
| Sizin cesur ve akıllı bir adam olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنك تتمتع بالشجاعة وبرودة الأعصاب |
| Bill her zaman senin gördüğü en iyi bıçak kullanan hanımlardan biri olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | بيل كان دوماً يقول أنك أفضل فتاة رآها تستخدم أسلحة الطعن |
| Elinde ejderhadan bir orduya sahip olduğunu söyleyen birinci sınıf bir şahidim var. | Open Subtitles | لــدى عميل أثق به يقول أنك تحشد جيشــاَ من التنانين. |
| Tom Saltzman'ın dediğine göre iPad kılıfına cam yapıştırmışsın ve milleti kandırıyormuşsun. | Open Subtitles | يقول أنك ألصقت قطعة زجاج على صندوقة أيباد، وتقوم بالتصنع |
| - Bence o kızları koruyup, kollayarak inanılmaz bir şey yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يقول... أنك أبليت أدائاً رائعاً... بحماية تلك الفتيات. |