"يقول النّاس" - Translation from Arabic to Turkish

    • insanlar
        
    İnsanlar orada çok fazla İrlandalı var diyor. Open Subtitles يقول النّاس أنّ العديد من الإرلنديين يقيمون هناك
    İnsanlar bana gelip; "O sözleşmeli okulların çoğu hiçbir işe yaramıyor." TED يقول النّاس لي:"نعم، العديد من المدارس المستقلة تكون فاشلة."
    Planck sabitine bakın. İnsanlar göreli olduğunu söylüyor. Open Subtitles انظر إلى "ثابِت بلانك" يقول النّاس أنّه عشوائيّ.
    Ve belki de şarşırtıcı olmayan bir şekilde, eğer Grace tozun şeker olduğunu düşünür ve kahveye koyarsa, insanlar onun bir suçu olmadığını söyleyecektir. TED و ربّما بشكل غير مفاجئ، إذا اعتقد جريس أنّ المسحوق هو السّكّر و يضعه في قهوة صديقها، يقول النّاس أنها لا تستحقّ أيّ لوم على الإطلاق .
    Ancak başarısız bir zarar verme girişimi durumunda Grace'in zehir olduğunu düşündüğünde, ancak gerçekte şeker olduğunda, insanlar şimdi, tamamdır, kahvesine tozu koymaktan dolayı daha az suçludur diyecektir. TED لكنّ في قضيّة المحاولة الفاشلة للضّرر، حيث اعتقدت جريس أنّه كان سمّ،بالرّغم من أنه كان سكّر فعلاً، يقول النّاس أنّه كان أحسن الآن، تستحقّ أقلّ يلوم لوضع المسحوق في القهوة .
    Ve kaza durumunda, şeker olduğunu düşündüğünde, ancak gerçekte zehir olduğunda ve ölüme neden olduğunda, insanlar, şimdi tamam değil, daha fazla suçludur diyecektir. TED و في حالة الحادث، حيث اعتقدت أنّه كان السّكّر، لكنّه فعلاً كان سمّ و لذا سبّبت موتًا، يقول النّاس أنّه كان أقلّ حسنًا، تستحقّ لوم أكثر .
    Yani toz zehir olmasına rağmen, arkadaşı kahveyi içti ve öldü, insanlar Grace'in bu durumda daha az suçlu olduğunu söyleyecektir, zehir olduğunu düşündüğü diğer durumdan farklı olarak masumca tozun şeker olduğunu düşündüğü ve hiçbir zarar gelmediği için. TED لذا بالرّغم من أنّ عندما كان المسحوق سمًّا، شرب الصّديق القهوة و مات، يقول النّاس أنّ جريس تستحقّ لوماً أقلّ في تلك الحالة، عندما ببراءة اعتقدت أنّه كان السّكّر ، من في الحادث الآخر، حيث اعتقدت أنّه كان سمّ، و لم يحدث أذًى .
    Üç ile birlikte gemideyken ölüm kalım durumuna girmiştik ve bazen bu tür anlarda insanlar bazı gereksiz şeylerden bahseder. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}عندما كنتُ و(الثّالث) على متن النّاقلة، كان موقف حياةٍ أو موت، {\fnArabic Typesetting}وأحيانًا يقول النّاس أمورًا في مثل هذه الأوقات،وليسضروريًّاأنتكون ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more