Yüzbaşı Swanson 5. hatta. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه النقيب سوانسون على الخط خمسة يقول بأن الأمر مهم |
Hat 1'de seni arayan biri var, acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هناك شخص على الخط الأول يقول بأن الأمر ضروري |
Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | 30 و يقول بأن الأمر عاجل للغاية |
Şimdi öğretmen çok siyasi olduğunu ve oynayamayacağımızı söyledi. | Open Subtitles | والأن المدرس يقول بأن الأمر سياسي ولا يمكن أن نقوم به. |
Savunma Bakanı telefonda. Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سكرتير وزارة الدفاع على الخط يقول بأن الأمر عاجل |
Vladimir Laitanan. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | -فلاديمير ليتانين)، يقول بأن الأمر مهم) |
Önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول بأن الأمر مهّم |
Güvenlik, Bay Weaver ile konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | شخص من الأمن يريد التحدث مع السيد (ريفرز) يقول بأن الأمر طارئ |