| Artık çok az kişi onlar gibi balo veriyor. | Open Subtitles | قليل من الناس ليس إلا .. يقيمون حفلات مثلهم |
| Crawford ve Hudson zaten başkalarıyla birlikte kalıyorlar. | Open Subtitles | كروفورد و هدسون يقيمون مع اثنين آخرين |
| Kocam çok hasta. Doktor ve hemşireler bizimle kalıyor. | Open Subtitles | زوجي مريض جداً, والطبيب والممرضات يقيمون معنا |
| Arkadaşlarım bana göre olmadığını düşünüyor. Bu yüzden müdahale yapıyorlar. | Open Subtitles | أصدقائي يظنون أنكِ لستِ مناسبة لي لذا هم يقيمون تدخل |
| Şimdi bak, bu gece sahil kulübünde nişan partisi veriyorlar. | Open Subtitles | أختلفُ معك. والآن أُنظر إنهم يقيمون حفلُ خطوبة |
| Yaz boyunca her salı burada konser düzenliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقيمون حفلات موسيقية هنا مساء كلّ ثلاثاء خلال فصل الصيف |
| İşlek uçuş rotaları üzerinde yaşayan öğrenciler de bazı akademik sınavlarda daha kötü performans sergileyebiliyor. | TED | والطلبة الّذين يقيمون تحت مسار الطائرات المزدحمة قد لا يبلون جيدًا في اختباراتهم. |
| Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
| Bayan Lansquenet Hector Enderby'de kaldıklarını söylemişti. | Open Subtitles | السيدة لانكسيه اخبرتنى بانهم يقيمون لدى السيد هيكتور اندرباى لعدة ايام |
| Arkadaşlarım eski evimde Cadılar Bayramı partisi veriyor. İstersen gelebilirsin. | Open Subtitles | أصدقائى يقيمون حفلة لعيد القديسين الليلة فى شقتي القديمة |
| Ev arkadaşım buraya çok yakın bir yerde parti veriyor. | Open Subtitles | شركائي في السكن يقيمون حفلة ليست بعيدة من هنا |
| Benim evimde kalıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقيمون في داري |
| - Onun barınağında mı kalıyorlar? | Open Subtitles | وهل هم يقيمون فى الملجأ؟ |
| Boşanma davaları sonunda çocuklar genellikle annelerinde kalıyor. | Open Subtitles | في معظم حالات الطلاق , الأطفال يقيمون مع الأم |
| İyi de, o zaman neden böylesine bir partiyi bir çöplükte yapıyorlar? | Open Subtitles | حسناً،لم هم يقيمون حفلة عربدة في مكان سئ مثل هذا؟ |
| Evet. Benim onuruma parti veriyorlar. Bara git. | Open Subtitles | إنهم يقيمون حفلة على شرفي ، إذهبي إلى المشرب |
| Dünya felakete giderken onlar bir kır partisi düzenliyorlar. | Open Subtitles | العالم يكاد يسقط وهم يقيمون احتفال حديقة |
| yerde yaşayan korkunç yaratıklardan dolayı ağaçlarda yaşıyorlardı. | Open Subtitles | انهم يقيمون في منازل على الاشجار. للهروب من المخلوقات البرية التي تعيش بالاسفل |
| Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
| Bu aptal filmin ünlü oyuncularının Woodbury'de kaldıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أن الممثلين الكبار في هذا الفيلم يقيمون في "وودبيري"؟ |
| Sasha sokak kadınları için bir barınak açıyor, ve birkaç günlüğüne burada kalacaklar. | Open Subtitles | افتتاح ساشا بيت آمن للنساء البغاء و، اه، انهم يقيمون هنا لبضعة أيام. |
| Kızlarla çılgın partileri hep bekarlar düzenliyor. | Open Subtitles | إنهم العزاب الذين يقيمون الحفلات الجامحه مع كل اولئك الفتيات |
| Yan blokta oturuyorlar. | Open Subtitles | انهم يقيمون فى البناية المجاورة ، لا اعرفهم |
| Onlar törenler düzenlerlerdi ve hamilelik yaşına girene kadar beklerlerdi ve sonra onlar.. | Open Subtitles | كانوا يقيمون تلك الطقوس وينتظرون حتى تبلغ الفتيات سناً كافية ليصبحن حبالى |
| Parti veriyorlarmış, birçok güzel insan olacak. | Open Subtitles | لأنهم يقيمون حفلاً سيكون هناك أناس جيدة |