O sevdikleri için savaşıyor ve o korkak birisi değil. | Open Subtitles | إنه يكافح من أجل ما يحبه و هو ليس جباناً |
Yedinci jenerasyon hala hakları için savaşıyor. | TED | الجيل السابع لا يزال يكافح من أجل حقوقه. |
Senatör Finistirre hâlâ davası için savaşıyor. | Open Subtitles | إنتظر. السيناتور فينيستر ما زال يكافح من أجل أسبابه |
Şimdi ya da yarın. Birinin babam için savaştığını bildiğim an giderim. | Open Subtitles | غداً,حينما أعرف أن شخص ما يكافح من أجل أبى. |
Birinin babam için savaştığını bildiğim an giderim. | Open Subtitles | حينما أعرف أن شخص ما يكافح من أجل أبى. |
Orada hayatı için savaşıyor. | Open Subtitles | إنه في الداخل يكافح من أجل حياته |