Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | هكذا الأمر , ولكنني في لعبة الإذاعة لفترة طويلة , وأظنني تعلمت ما يكفي عن |
Tamam. Bence kötü şeyler hakkında yeterince şey öğrendik. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أننا سمعنا ما يكفي عن عدم فعل الأمور السيئة |
Sanırım gelecek hakkında yeterince şey biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تعرف ما يكفي عن مستقبلك بالفعل |
Aileni, çok iyi sır sakladıklarını bilecek kadar tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف ما يكفي عن عائلتك لأعلم أنهم حافظي أسرار ممتازين. |
Yeni porno siten hakkında bu kadar konuşmak yeter bence. | Open Subtitles | حسنا، هذا يكفي عن موقعك الإباحي الجديد |
Bence bir gece için Larry Burns hakkında yeterince dinledik. | Open Subtitles | لقد سمعنا ما يكفي عن (لاري بيرنز) في أمسية واحدة. |
Sanırım, hepimiz onun hakkında yeterince şey duyduk. | Open Subtitles | أعتقد لقد سمعنا جميعا ما يكفي عن ذلك. |
Tekrarlıyorum, aynalar. hakkında yeterince konuşamam. | Open Subtitles | مجدداً , لا أستطيع التكلم بما يكفي عن المرايا . |
Geçmişin hakkında yeterince bilgim yok. | Open Subtitles | لا أعرف ما يكفي عن تاريخك. |
- Botlar hakkında yeterince konuştuk. | Open Subtitles | -تحدثنا بما يكفي عن الحذاء |
Tamam, El Vengador hakkında yeterince şey duydum. | Open Subtitles | -حسنًا، سمعت ما يكفي عن (إلفينغادور ) |
Meillyn Lewis'in benden daha kötü olmadığını bilecek kadar tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف بما يكفي عن الحياة (وأن (كنوين لويس . ليست أسوأ مني |
Bunun, canımı sıkmasına izin vereceğini bilecek kadar iyi tanıyorum Kara'yı. | Open Subtitles | أعرف ما يكفي عن (كارا) لأدع هذا يقلقني |
Bizden bu kadar konuşmak yeter. Sizin geceniz nasıl geçti? | Open Subtitles | ولكن يكفي عن أنفسنا، كيف كانت ليلتكنّ؟ |