Söylediğim gibi, av peki iyi değildi. Oraya koyacak balık tutamadık. | Open Subtitles | الصيد لم يكن جيداً لذا لم يكن لدينا شيء لوضعه هناك |
Ama o film çok da iyi değildi bunu da bil. | Open Subtitles | لكن للعلم يا صديقي الجزء الثاتي من الفيلم لم يكن جيداً. |
Şans eseri, patronları matematikte o kadar iyi değil, yani işi güvende. | TED | لحسن الحظ ، فمديره لم يكن جيداً جداً في الرياضيات لذا فوظيفته بأمان. |
- Yok. Orada yaptığın şey hiç hoş değildi. | Open Subtitles | ما فعلته في الخارج لم يكن جيداً |
Hiçbir zaman ebeveyn konuşmaları yapmakta iyi olmadı, babam. | Open Subtitles | والدي لم يكن جيداً دوماً فى التعامل حتى مع الأباء |
Bu canımı yaktı. Hiçte iyi hissettirmedi. | Open Subtitles | هذا يؤلم ، ولم يكن جيداً |
Güzel değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن جيداً ؟ |
Tamam! Geri çekil ve dipnot : popon çok da güzel değildi. | Open Subtitles | لذا تراجع , و ليكن في معلومك أن أسفل ظهرك لم يكن جيداً بأي حال |
Ama sizin için yeterince iyi değildi, leydim. Yarısı kadar bile. | Open Subtitles | لم يكن جيداً بما يكفي لك يا سيدتي, ولا بنصف الجودة |
Evet bunu başkalarıyla da denediler, ama sonuç pek iyi değildi. | Open Subtitles | نعم، حاولوا هذا مَع بَعْض الآخرين, لكنةُ لم يكن جيداً جـداً. |
Merak ediyorsan söyleyeyim, herif o kadar da iyi değildi. | Open Subtitles | في الواقع، لم يكن جيداً جداً إن كنت تتساءل. |
Benim için yeterince iyi değildi zaten. | Open Subtitles | لم يكن جيداً بما فيه الكفاية لي على أية حال |
Çünki, dik fikirleri olan zeki Miss Jane için yeterince iyi değildi. | Open Subtitles | لم يكن جيداً بما يكفي للآنسة جين و أفكارها الخلابة |
Gişe değeri düştü, çünkü film fazla iyi değildi. | Open Subtitles | وأرباح الفيلم كانت قليلة لأن الفيلم لم يكن جيداً |
- Bir süre de çalıştım. Berbattı. - İyi değil miydi? | Open Subtitles | وعملت لديها لفترة، كان ذلك سيئاً - لم يكن جيداً كفاية؟ |
Bak, iyi değil, tamam mı? | Open Subtitles | أنظري , هذا لم يكن جيداً , مفهوم؟ |
Çalışması iyi değil miydi? İlaç iyi değil miydi? | Open Subtitles | الدراسة لم تكن جيدة الدواء لم يكن جيداً |
- Yok. Orada yaptığın şey hiç hoş değildi. | Open Subtitles | ما فعلته في الخارج لم يكن جيداً |
Dün akşam olanlar pek hoş değildi de. | Open Subtitles | لأن ما حصل ليلة أمس لم يكن جيداً |
Hiç hoş değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن جيداً |
Rekall'da hafızanı bir süreliğine geri kazanman iyi olmadı. | Open Subtitles | كمثال دخولك "ريكول" وإستعادة ذاكرتك هذا لم يكن جيداً |
Bu canımı yaktı. Hiçte iyi hissettirmedi. | Open Subtitles | هذا يؤلم ، ولم يكن جيداً |
Güzel değil miydi? | Open Subtitles | لم يكن جيداً صحيح ؟ |
Olmasını istemiştim ama olmadı ve hiç güzel değildi. | Open Subtitles | إنني فقط أريد ذلك أن ينجح لكنه لم ينجح ، و كذلك لم يكن جيداً |