Gerçekten bunu almak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ حقًا أن تتعبَ نفسكَ بهذا. |
Yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك , تعلم ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك |
Bunu söylemek için buralara kadar gelmene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ المجيء كل هذه المسافة لتقول هذا أعلم ذلك |
Bunu yapmak için tüm gününü boşaltmana gerek yoktu. Şaka mı bu? | Open Subtitles | لم يكن عليكَ لأن تُخصص يوماً كامل لكي تفعل كل هذا |
Dikkat et. Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ أن تفعل هذا.يا إللهي! |
- Beni ele vermek zorunda değildin. | Open Subtitles | -لم يكن عليكَ تسليمي إلى الشرطة |
- Beni ele vermek zorunda değildin. | Open Subtitles | -لم يكن عليكَ تسليمي إلى الشرطة |
Bunu yapmak zorunda değildin Cary. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ القيام بذلك يا "كاري" |
Danny, bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | داني) لم يكن عليكَ فعل هذا) |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك |
Bunu yapmana hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك |
Zahmet etmene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ أن تتعب نفسك |
Fırlatmanıza gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ رميها. |
Kızı öldürmene gerek yoktu, dostum. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ قتلها يا رجل |