"يكن عليك أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda değildin
        
    • gerek yoktu
        
    • zorunda değilsin
        
    • etmemeliydin
        
    • gerekmiyordu
        
    - Onu vurmak zorunda değildin. - Evet, zorundaydım. Open Subtitles لم يكن عليك أن تطلق عليها نعم كان يجب على
    Hem istemediyse yanıtları kullanmak zorunda değildin. Open Subtitles بالإضافة ، لم يكن عليك أن تستخدم الإجابات . إذا لم تكن بحاجة إليها . أجل ..
    Beni tırt piyade durumuna düşürmek zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن عليك أن تجعلينى أبدو كجندى فاشل بالنسبة لهم
    Vay canına anne, bu kadar zahmete girmene gerek yoktu. Open Subtitles رائع ياأمي، لم يكن عليك أن تتعبي نفسك لهذا الحد
    Getirdiğin için teşekkür ederim. Buna gerek yoktu. Open Subtitles . شكرًا لتوصيلنا, سيدى لكن لم يكن عليك أن تزعج نفسك
    Ve senin de nerde olduğumuzu arkadaşlarına söylemene gerek yoktu. Open Subtitles و أنت لم يكن عليك أن تخبر أصدقاءك بمكانى
    - Benim hatam değildi. - Bunu bana söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles ـ لم تكن غلطتى ـ حسنآ, لم يكن عليك أن تخبرنى
    Gene de hepsini öpmek zorunda değildin. Open Subtitles و مع ذلك لم يكن عليك أن تقبلهن جميعهن
    Yapmak zorunda değildin. Open Subtitles سيد "مياغي"، ماذا فعلت؟ لم يكن عليك أن تتعب نفسك
    Beni yemeye çıkarmak zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن عليك أن تخرجي معي لتناول العشاء.
    - Onu öldürmek zorunda değildin. - Görevimizi korumalıydım. Open Subtitles لم يكن عليك أن تقتلهم - كان لابد أن أحمى مهمتنا -
    Beni yemeye çıkarmak zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن عليك أن تخرجي معي لتناول العشاء.
    - Tekrar peşimden gelmek zorunda değildin. - Evet zorundaydım, çünkü seni seviyorum. Open Subtitles لم يكن عليك أن تلحق بي مجدداً - نعم كان عليّ ، لأنّني أحبّك -
    Buraya kadar gelmenize gerek yoktu. Open Subtitles لم يكن عليك أن تأتي كل هذا الطريق إلى هنا
    Sırf bunu söylemek için o kadar yolu gelmenize gerek yoktu. Open Subtitles لم يكن عليك أن تأتي كل هذه المسافة إلى هنا لتخبريني بهذا.
    Söylemene gerek yoktu. Pat diye bırakabilirdin de. Open Subtitles تعلمين , لم يكن عليك أن تقول لى هذا فقط كنت أختفى
    Söylemene gerek yoktu. Pat diye bırakabilirdin de. Open Subtitles تعلمين , لم يكن عليك أن تقول لى هذا فقط كنت أختفى
    George, buna hiç gerek yoktu. Open Subtitles جورج، لم يكن عليك أن تفعل هذا.
    Sen gerek yoktu, büyü sizin için yaptım. Open Subtitles لم يكن عليك أن تقولي هذا التعويذة قالت هذا عنك .
    Bunu yapmak zorunda değilsin Senin sempatine ihtiyacım yok. Open Subtitles لم يكن عليك أن تفعل هذا لست محتاجاً لعطفك ليس عطفاً
    Paranı o okul için ziyan etmemeliydin. Open Subtitles لم يكن عليك أن تضيع أموالك على تلك المدرسة
    Onu vurman gerekmiyordu. Open Subtitles لم يكن عليك أن تُطلق عليه النار مثل هذا يا رجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more