"يكن لديك مانع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sakıncası yoksa
        
    • mahsuru yoksa
        
    • Mümkünse
        
    • sorun yoksa
        
    • Sorun olmazsa
        
    • için sorun değilse
        
    • tercih
        
    • mahzuru yoksa
        
    Kalan cesetleri de kontrol etmek isterim sizin için Sakıncası yoksa bayan. Open Subtitles يجب أن أفحص بقية الجثث، إن لم يكن لديك مانع يا آنسة.
    - O halde ben de seninle geleyim. - Tabii senin için Sakıncası yoksa. Open Subtitles حسنا, فى هذه الحالة, سأصحبك , لو لم يكن لديك مانع
    Ben ışığı yakana kadar bekle. Sakıncası yoksa bu gece konuşmamıza devam etmek istemiyorum. Open Subtitles ، أظن أنني لستُ بحاجة لمواصلة حديثنا الليلة إذا لم يكن لديك مانع
    mahsuru yoksa bugünlerde sivil ünvanımı tercih ediyorum. Open Subtitles اذا لم يكن لديك مانع ، اليوم أنا أفضل لقبى المدني
    Mümkünse kısa bir yürüyüşe çıkmayı düşünüyorum Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع .. أعتقد أنني سوف أتمشى قليلاً
    Bu gece bu adamla birlikte dışarı çıkacağım ve Jenna ondan nefret eder, bu yüzden ona seninle birlikte olacağımı söyleyeceğim eğer sorun yoksa. Open Subtitles سأخرج معه الليلة وجينا تكرهه لذا سأخبرها بأني معك إن لم يكن لديك مانع
    Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz Sorun olmazsa. Open Subtitles لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب
    Sizin için sorun değilse eve gitmek istiyorum Bay Morrison. Open Subtitles لو لم يكن لديك مانع, اريد العودة الى المنزل
    Sakıncası yoksa, sürümü yorduğun için iki dolar daha borçlusun. Open Subtitles أن لم يكن لديك مانع أنت تدين لي بدولارين لأنك أنهكت قطيعي
    Sakıncası yoksa, yukarıdaki tepeden bakacağım. Neden? Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع , سيدي , سوف أشاهد مراسم الاحتفال من فوق التلة
    Bu yüzden eğer Sakıncası yoksa, bir dahaki parçadan sonra bitirecekler. Open Subtitles لذا ، لو يكن لديك مانع سيغادر بعد هذه الفقرة
    Artık, sizin için Sakıncası yoksa sorunuzu alabilir miyiz? Open Subtitles الآن إذا لم يكن لديك مانع بإمكانك أن تعرض سؤالك؟
    Sakıncası yoksa. Çünkü her ikinize de, bahşiş vereceğiz. Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع وسنعطيكما كليكما البقشيش
    Sakıncası yoksa Yoldaş, komitenin üyelerini tanıtmakla başlamak istiyorum. Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع يا رفيق أود البدء بتقديم أعضاء اللجنة
    Sakıncası yoksa gitmem gereken yerler var. Open Subtitles إن لم يكن لديك مانع , فعلى الذهاب إلى بعض الأماكن
    mahsuru yoksa seninkini ödünç alabilirim. Open Subtitles ربما يمكنني أستعير عصاتك اذا لم يكن لديك مانع
    Acaba mahsuru yoksa bir bakmanız için bırakabilir miyim? Open Subtitles و كنت أتساءل إن أمكنك إلقاء نظرة عليه إن لم يكن لديك مانع
    - Eğer sormamın bir mahsuru yoksa aranızdaki sorun neydi? Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع فأنني أتساءل ما هي الخلافات التي كانت بينكما؟
    Mümkünse sohbet etmeye geldim. Open Subtitles انا جئت للتحدث اذا لم يكن لديك مانع
    sorun yoksa ayakta kalmak istiyorum. Open Subtitles أفضل أن ابقى واقفاً ان لم يكن لديك مانع ؟
    Eğer Sorun olmazsa. Open Subtitles كل ماعليك فعله هو ان تطلب ذلك مني اذا لم يكن لديك مانع
    Sizin için sorun değilse, daha sonra söylemeyi yeğlerim. Open Subtitles نحن نُفضّل ان نُخبرك بعد ذلك لو لم يكن لديك مانع ؟
    Eğer mahzuru yoksa, işimi hemen halletmek istiyorum. Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع سوف اقوم بعمل في وسط المدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more