Hayır, değildi. Asla da kolay olmamıştı. Sadece, o an için farkında değildin. | Open Subtitles | لا لم يكن, لم يكن ابداً سهلاً لكنك لم تكن مدركاً للأمر بعد |
Sizinle olduğu gibi değildi. | Open Subtitles | لم يكن لم يكن الحال معها مثلما ما هو معكِ |
Evim, tercih edeceğim bir yer değildi. | Open Subtitles | , المنزل لم يكن لم يكن الشئ الذى كنت احلم به |
Özür dilerim. Kişisel bir durumdan dolayı oldu. Bir şey yoktu. | Open Subtitles | ما شيء هذا كان لقد , آسف أنا , أجل شيء أي يكن لم |
Ne yapacağını söylemedim diye mi? - Evet. - Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | بما اخباره بعدم اختيار لديه يكن لم فقط كلا,انا |
Bunlarla ilgisi yoktu. | Open Subtitles | ...لم يكن لم يكن لها دخل في هذا على الإطلاق |
Ama bugün anladım o bile bana yaptıklarından tam olarak memnun değildi. | Open Subtitles | السبب عرفت اليوم تماما راضيا يكن لم بى فعله بما |
Tam olarak aynısı değildi ama aşağı yukarı işte. | Open Subtitles | ..لم يكن ..لم يكن نفسه بالضبط أكثر أو أقل |
Şanslıydım ama o değildi. | Open Subtitles | مثلى محظوظا يكن لم ولكنه محظوظا، كنت |
Oh, sanırım--Düşündüğüm kadar korkutucu değildi. | Open Subtitles | لم يكن .. لم يكن مرعباً كما تصورت |
O tam anlamıyla adam gibi bir adam değildi. | Open Subtitles | لم يكن.. لم يكن رجلاً واضح الرجولة |
Moe'nun dondurma karnavalı diye başlamıştım-- iyi değildi. | Open Subtitles | كريم للايس مو "كرنفال كان البداية في فتحته "عندما جيدا يكن لم و |
Bu bir soygun değildi. | Open Subtitles | إنه لم يكن, لم يكن, لم يكن إقتحام |
Alexi tıbbi bir deney değildi. | Open Subtitles | طبية تجربة يكن لم أليكسى |
Çünkü o... o değildi. | Open Subtitles | لأنه فقط لم يكن لم يكن هو |
Hamlesi yoktu da ondan. | Open Subtitles | الفتى ان بسبب هذا الاعيب لديه يكن لم |
Ben seçmedim! Buna cesaretim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لم يكن عندى الشجاعة. |
Yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن ... لم يكن هناك شئ نفعله |
- Düşünmeme gerek yoktu. | Open Subtitles | افكر ان علي يكن لم بشأنه |