"يكن لوحده" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalnız değildi
        
    • başına değildi
        
    • Yalnız değilmiş
        
    Kardeşim ailemizin para-utanç döngüsüne yakalanmıştı ve bunda kesinlikle yalnız değildi. TED قبض على أخي في دورة الخجل المالية لعائلتنا ولم يكن لوحده في هذا.
    Olay olduğunda o yalnız değildi minnettar ben. Open Subtitles أنا ممتنة أنه لم يكن لوحده عندما حصل هذا
    - Danny, Regina'nın öldürüldüğü gece yalnız değildi. Open Subtitles داني لم يكن لوحده عندما ريجينا قتلت
    Ama ne yazık ki, evde tek başına değildi. Refakatçisi vardı. Open Subtitles ,لسوء حظه, لم يكن لوحده فقد كان معه صحبة
    Hayır, tek başına değildi, yanında ben vardım. Open Subtitles لا ، لم يكن لوحده انا كنت احميه
    Yalnız değilmiş. Open Subtitles لم يكن لوحده.
    "... ama O yalnız değildi. Open Subtitles لكنّه لم يكن لوحده.
    Neden sordun? Çünkü Tins yalnız değildi. Open Subtitles لأن تينز لم يكن لوحده
    Ama yalnız değildi. Patti'nin annesi de Pittsburgh'daydı. Open Subtitles لكنّه، لم يكن لوحده فلقد كانت . والدة (باتيّ) في "بيتسبرغ" أيضاً
    Ama yalnız değildi. Patti'nin annesi de Pittsburgh'daydı. Open Subtitles لكنّه، لم يكن لوحده فلقد كانت . والدة (باتيّ) في "بيتسبرغ" أيضاً
    Isaac yalnız değildi. Open Subtitles إسحاق لم يكن لوحده.
    Çünkü bu işi yaparken, yalnız değildi. Open Subtitles لأن ما قام به ... لم يكن لوحده
    - Kajinek vururken yalnız değildi. Open Subtitles -كاجينك) أطلق النار ولكنه لم يكن لوحده)
    yalnız değildi! Open Subtitles أقسم! لمْ يكن لوحده!
    yalnız değildi! Open Subtitles لمْ يكن لوحده!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more