"يكون حذراً" - Translation from Arabic to Turkish

• dikkatli olmak
• dikkatli olması
• dikkatli olmasını
• dikkatli olsun
• dikkatli olmalı

Herkes onun gibi bu şehirde dikkatli olmak zorunda.
يجب على الجميع أن يكون حذراً في مدينة كهذه

Dişinin kendisini avlayıp, yememesi için erkek çok dikkatli olmak zorunda.
عليه أن يكون حذراً لئلا تظنّه فريسه وتأكله.

Ona söylemediğimiz tek şey hâlâ yaşadığı şehirin Şerif Departmanına dava açarken dikkatli olması gerektiği çünkü kendini cinayetle suçlanırken bulabileceğiydi.
الشيء الوحيد الذي لم نخبره به هو بإن يكون حذراً عندما ترفع قضية ضد قسم المأمور في مجتمع مازلت تعيش فيه

dikkatli olması gerek. Yakalanmaması lazım.
هو يحتاج ان يكون حذراً هو لايريد ان يقبض عليه متلبساً

Ona dikkatli olmasını söyle.
أخبريه أن يكون حذراً. هل رأيتي (بروس) في قسم الرواتب؟

Ona dikkatli olmasını söyle.
فقط أخبره ان يكون حذراً

Michael kimin için çalışıyor bilmiyorum; ama ona söyle dikkatli olsun.
ولا أعرف من يعمل لحسابه (مايكل) لكن أخبريه أن يكون حذراً

Evet, birileri çok dikkatli olmalı, dedetif
نعم,و الفرد لايستطيع أن يكون حذراً, أيها المحقق

- Anlıyorum. Polisler dikkatli olmak zorunda.
على الشرطي أن يكون حذراً - هل هذا صندوق ذخيرة هناك؟

Böyle güçlü bir rakibe karşı gelirken dikkatli olmak gerekir.
-علي الفرد أن يكون حذراً ، عندما يواجه خصم قوي مثلهُ.

Evet, ama dikkatli olmak zorunda yoksa bir boğa gibi görünecek.
{\pos(192,220)},نعم, ولكن عليه أن يكون حذراً وإلا سيبدو كمتنمر

Dikkatsizce "iflas" diyen birinin daha dikkatli olması gerekir.
على الشخص أن يكون حذراً "عندما يقول كلمة مثل "الافلاس

Goergo'un başını asla ıslatmama konusunda çok dikkatli olması gerekiyordu.
(جورج) كان عليه أن يكون حذراً جداً من أن يترطب رأسه

- Ama dikkatli olması gerekecek.
-لكن عليه ان يكون حذراً

dikkatli olması lazım Cabe.
يجب أن يكون حذراً يا (كايب).

dikkatli olmasını söyledim.
قلت له أن يكون حذراً.

Murray'e dikkatli olmasını söyle.
أخبر "موراي" أن يكون حذراً

Cal'a her zaman dikkatli olmasını söyledim.
لطالما قلتُ لـ(كال) أن يكون حذراً.

Cal'e, her zaman dikkatli olmasını söylemişimdir.
لطالما قلتُ لـ (كال) أن يكون حذراً.

Babana söyle, dikkatli olsun.
أخبر أباك أن يكون حذراً

O halde, dikkatli olmalı.
حسناً ، يجب أن يكون حذراً